30 yıl önce bu manzara olsaydı! *Kefre köyünde yanımızda Süryani kökenli yurttaşlarla sohbet ediyoruz. Turabidin Metropoliti Samuel Aktaş ile sohbetimiz bittiğinde kulağımıza fısıldayan bir başka Süryani Şemon Demir’di. Demir'in sözleri çok anlamlıydı;
* “Eğer 25-30 yıl önce bugünkü gibi güzel şeyler olsaydı- yaşansaydı köyümüzü, toprağımızı terk edip kendimizi Avrupa’da bulmazdık. Ben Avrupa'da fazla dayanamadım, döndüm ama çocuklarım halen Almanya’da.”
SÜRYANİLERLE KOYU SOHBET…
Aşağı Kefre ile Yukarı Kefre komşu iki köy.
Batman-Mardin il sınırındaki bu köylerde oturan Süryani kökenli yurttaşlar ile Kürtler iç içe.
Birbirlerinden kız alıp vermişler.
Eski adı ‘Kefre’ şimdiki adıyla “Arıca” diye bilinen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in köyünde iki cami bir de büyük kilise var.
80’li yılların ortalarına kadar 60’a yakın Süryani, Kefre’de yaşıyormuş. Fakat bugün tek bir Süryaninin olmadığı Kefre’de, 19 Mayıs Bayramında çok anlamlı bir etkinliğe imza atılıyordu.
Süryani gençler, ‘Turabidin’ takımıyla sahaya çıktı. Kefreliler ise köyün adını taşıyan isimle sahadaydı.
İki takım da sahada iken bir ara kulağımıza fısıldayan Şemon Demir; “Kimse iki kardeşi birbirinden ayırabilir mi? Kimse bunlara Süryani-Kürt diye bilir mi? Ne güzel de dostluk maçına çıkmışlar. Keşke bu manzaralar 25-30 yıl önce olmuş- yaşanmış olsaydı. Fakat yine de iş işten geçmiş değil. Yine de güzel şeyler oluyor bu coğrafyada” diyordu…
“KAYA-AĞAÇLARA DOKUNMAK İÇİN DÖNDÜM”
Almanya’nın Düsseldorf şehrinde uzun yıllar yaşayan Süryani asıllı Şemon Demir, ailesini bırakıp Midyat’a neden döndüğünü bakın nasıl anlatıyor;
“Çocukluğumu özledim. 30 yıl süreyle kaldığım Avrupa’dan bıktım artık. Çünkü artık orası bizler için bitti. Belki gençliğin ilgisini çekiyor. Fakat biz orta yaş grubu için artık yeter. Beni buraya tekrar getiren tek neden bu topraktır. Çocukluğumda kaya, ağaç ve taşlarla arkadaşlık yaptım. O arkadaşlarımı unutamadım, toprağıma döndüm. Avrupa’da ne bu koyu sohbet var, ne insanlık kokusu, ne bu ot ne de bu ortam var. Döndüğüm için pişman değilim. Bir gün er geç ailem de dönecek.”
SÜRYANİLER TOPRAKLARINDA…
Mardin ve Midyat yöresinde Süryanilerin dönüşü şu günlerde hız kazanmış.
Köylere ve Midyat’a, Avrupa’dan gelen onlarca Süryani var…
Turabidin Metropoliti Samuel Aktaş, ‘tersine dönüşün’ daha da hızlanacağını söylüyordu bize;
“Geri dönüş öyle veya böyle hız kazanır. Fakat buralara dönüşümüzde de sevincimizin kursağımızda kalmamasını istiyoruz. Kilise ve manastırların virane hali bizim içimizi parçalıyor. Buralar korunursa bölgeye yeni istihdam yaratır. Bölge, turizm cennetine dönüşmüş olur.”
GÖZLER YEZİDİLERDE…
Mardin ve Midyat yöresinde yaşayan Süryani toplumu metropolitlerinin çağrısı Avrupa’da tutmuş. Bir dönemler Batman ve yöresine hakim olan Yezidilerin ise bir türlü ‘tersine dönüşü’ gerçekleşmiyor.
Uzun yıllar karşılaştıkları baskının bir nedeni olsa gerek, Yezidiler kolay kolay ata toprağına dönüş yapmak istemiyor…
Tersine dönüş umudunu yaşayan bir kaç orta yaş grubundaki Yezidinin hayali tatillerini sadece topraklarında geçirmek...
YEZİDİLER MAĞDUR
Bir dönemler Batman’ın Beşiri ovasında 50-60’a yakın yerleşim birimine sahip Yezidi topluluğundan bugün sayıları 200’ün altına düşen kişinin kalması bu renkli topluluğun ne kadar mağdur olduğunun da bir göstergesi gibi…
Süryanilerin dönüşü hızlandırdığı dönemde, Batmanlı Yezidilerin topraklarından uzak kalmasının bir çok nedeni var. Bu nedenleri de bir çok kişi biliyor.
Avrupa’daki Yezidi dernekleri, keşke dönüş için yada topraklarının korunabilmesine yönelik bazı çalışmalar başlatabilse…
Bugün sayıları 200’ün altına düşen Yezidiler, bu gidişle 20’nin altına düşse de şaşırmamak gerekir. Çünkü yaşlı kesimin dışında genç ve orta yaş grubu Yezidi kalmadı bu diyarda…
Umarız, Avrupa’daki Yezidiler de topraklarına bir gün dönüş yapar…
Kaynak: Batman Çağdaş Gazetesi, Arif Arslan ; Güncelleme Tarihi: 22 Mayıs 2011