Geçen dönem Erol Dora’nın milletvekili seçilmesi ile birlikte Süryanilerin Türkiye’deki aktif siyasete ilgisi arttı. Yerel seçimlerde BDP/HDP’nin eşbaşkanlık ve kadın kotası modelini yürütmesi ile birlikte Süryani bayanlarını da aktif siyasette görmeye başladık. Siyaset, adaylık sürecinden makam koltuğuna kadar bitmek tükenmez bir yarış elbette.
Siyaset tarihimizde en ilginç bir deneyim yaşamış olduk. Mardin Büyükşehir Belediyesi BDP eşbaşkan adayı olarak Ahmet Türk ile birlikte Süryani genci Februniye Akyol ilan edildi.
Februniye Akyol…Fabronia bir Azize’nin ismi. 4. Yüzyılda Nusaybin’de yaşamış bir Azize. Bu ismin kelime anlamı, “gerçeğin simgesi”. Türkiye’nin asimilasyona yönelik isim politikaları yüzünden Fabronia, Februniye olmuş mecburen. Nṣîbîn de Nusaybin…
Genç Februniye’nin Ahmet Türk ile birlikte eşbaşkan olarak adaylığı ilan edildiği gibi Süryaniler içinde hararetli bir tartışma başladı. Bir taraf bu gencin tepeden inme bir şekilde adaylığına karar verildiğini ve diğer bir aday adayı olan Şamiran Ishak’a haksızlık ve oyun yapıldığını, Süryanilerin kilise ve pekçok kurum ve aydını tarafından desteklendiğini belirtti. Hatta bir bildiri eşliğinde destek verenler listesi yayınlandı. Diğer bir taraf ise listenin doğru olmadığını, Februniye’nin Midyat’ta yaşayan istikbali parlak bir genç olduğunu ve BDP’nin aday seçimine saygı gösterilmesi gerektiğini ima eden açıklamalarda bulundu. Bir süre sonra Şamiran’a destek verdiği söylenenler arasındaki bir dernek listeye isimlerinin bilgileri dışında konulduğunu açıkladı.
Anlayacağınız siyaset kazanı kaynıyordu. Bu adaylık kaosu sadece Süryanilere özgü de değildi. Pekçok yerde benzer tartışmalar sürüp gidiyordu. Hatta Doğu Bayazıt’ta BDP’li bir aday adayı Belediye Meclisi adaylık listesine giremediği için kendini yakmıştı bile…
Bu Mardin adaylık sürecinde benim gördüğüm bazı yanlışlar var. Bir defa BDP/HDP açısından eşbaşkanlığın bir vitrin modeli olduğu algısı güçlü. Yani Ahmet Türk’ün yanında siyaset tecrübesi hiç olmayan genç bir arkadaşı verdiğinizde ister istemez bir “nazar boncuğu” algısı oluşuyor. Öte yandan geçtiğimiz günlerde 5N1K televizyon programında Cüneyt Özdemir’in makul sorularını makul bir şekilde cevaplayamayan Pınar Aydınlar bu algıyı güçlendirdi. Kısacası kadının siyasette yeralmaması kötüdür ama siyasette bir vitrin süsü gibi kullanılması da kötüdür. Bu anlamda BDP/HDP eşbaşkan adaylarının tercihinde azami bir özen gösterilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Öte yandan liste doğrudur ya da yanlıştır bilemiyorum ama Şamiran’ın listesinde, tarafsız ve laik olması gereken Süryani kiliselerinin ve bazı yöneticilerinin yer alması hoş olmamıştır. Kilise kurumunun siyaset konusunda hiçbir tavrı olmamalıdır. Bir tavrı olacaksa da tüm siyasete soyunan Süryanilere eşit ve mesafeli düzeyde manevi desteği olabilir ancak.
Yeri gelmişken Suriye’de kaçırılan Metropolitler konusunda başlattığım bir imza kampanyasına imza vermekten dahi imtina edenlerin, bu tür listelerde, bildirilerde –eğer gerçekse- adının olmasını da ayrıca yadırgıyorum.
Februniye Akyol’a düşen bazı görevlerin olduğuna da inanıyorum. Söyleşi ile tanıdğım bu kardeşimiz fiili olarak bu süreçteki kaosu çözebilir. Ama “gerçekten birleştirici” bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, Şamiran’ı davet edebilir, ortak birleştirici bir açıklama yapabilir ve başkanlık makamına geçtiği takdirde kendisiyle birlikte çalışmak istediğini, kabul edilirse birlikte çalışacağını önerebilir. Böylece bu ilk siyaset sınavında örnek bir tavır sergilemiş olur.
Ayrıca Februniye’nin her görüşe açık ama kendinde tüm görüşleri birleştiren ve bir o kadar da kişiliği ile “bağımsız” bir siyasetçi olmayı dert etmesini umuyorum. İddia edildiği ve bir kesimce algılandığı gibi “vitrin süsü” olmamalıdır, olmaya razı gelmemelidir. Duruşu, fikirleri ve siyaseti mümkün olduğunca bağımsız ve güçlü olmalıdır. Çünkü her şey bir yana Süryani kimliğini de o makamda temsil ettiğinin bilincinde olmalıdır.
Ben Februniye’yi önyargı ile yermek yerine onu tanımayı ve onun da halkımızın da yararlanabileceği düşüncelerimi ortaya koymaya çalıştım. Artık Februniye “ak” yoldan mı yürüyecek yoksa “kara” yoldan mı, tercih kendisinin.
Aşağıda Mardin’de BDP Büyükşehir eşbaşkanlığı adayı olarak bir anda ismini duyduğumuz Februniye Akyol ile yaptığım yazılı söyleşiyi sunuyorum
FEBRUNİYE AKYOL ile SÖYLEŞİ:
“AMACIM, BÖLÜNMÜŞLÜKLERE KARŞIN BÜTÜNLEŞTİRİCİ OLMAK”
Erkan Metin: Bize kendini tanıtır mısın?
Februniye Akyol: 1988 Midyat doğumluyum ilk orta ve lise eğitimimi Midyat’ta tamamladım. Marmara Üniversitesi sigortacılık bölümü mezunuyum. Şu anda Artuklu Üniversitesi’nde Süryani Dili ve Kültürü alanında yüksek lisans yapmaktayım. Süryanice, Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve orta duzeyde Arapça dillerini konuşabilmekteyim. İbranice dersleri aliyorum.
Erkan Metin: Süryani halkı ile ilgili daha önce herhangi aktivitelerde bulundun mu (Bir sivil toplum kuruluşunda çalışma vb.)
Februniye Akyol: Midyat Süryani Kültür Derneği’nde kurulduğu dönemden beri aktif olarak yer almaktayım. Turabdin Süryani Akademik Birliği adlı çalışma grubunun kurucularından ve aktif calışma yürüten bir üyesiyim. Süryanice ile ilgili devam etmekte olan çalışmalarım var.
Erkan Metin: Aday olma düşüncesi nasıl gelişti? Seni aday olma sürecinde teşvik edenler kimlerdi?
Februniye Akyol: Süryani aday arandığı bilgisini çevremdeki Süryaniler öğrenince bana böyle bir öneride bulundular. (Çevremdeki Süryaniler derken komşu ve yakınlarımı kastediyorum. Midyat’ta bulunan tum Süryanileri ve kurumları kastetmiyorum) Ben de neden olmasın diye düşündüm ve başvurumu yaptım. Öncelikle kadın hareketinden arkadaşlarla tanıştım, sohbet ettik. Birkaç gün sonra beni arayıp mülakata çağırdılar. 16 Şubat’ta tekrar Diyarbakır’a davet edildim ve adaylık için seçildiğimi orada öğrendim.
Erkan Metin: Bazı Süryani adaylarla ilgili bir bildiri ve destekleyenler listesi yayınlanıyor basında ve internette. Bu listeyi nasıl değerlendiriyorsun. Senin Süryanilerin iradesini temsil etmediğin iddia ediliyor. Eğer liste doğru ise senin bu tür kurum ve örgütlerle adaylığın öncesinde temasın oldu mu? Sana destek verdiğini ilan edenler var mı?
Februniye Akyol: Yayınlanan o bildirideki kurum ve örgütlerle adaylığım öncesi herhangi bir temasım olmadı. Yapılan eleştirileri doğal karşılıyorum. Olumlu ve olumsuz eleştiriler her zaman olacaktır, bunlara açığım. Eleştiriler benim kendimi daha iyi geliştirmeme vesile olacak. Adaylığım öncesinde alenen bana destek verdiğini ilan eden herhangi bir kurum veya şahıs olmadı. Zaten ben herhangi bir yeri arayıp da özel bir destek talebinde de bulunmadım. Benim illa ben seçileyim diye bir kaygım yoktu. Ondan dolayı kurumları ve şahısları arayıp destek isteme ihtiyacı duymadım. Yakınlarımın önerisi uzerine şansımı denemek istedim ve mülakatlara katıldım. Ayrıca mülakatlarda benim olup olmamamın çok önemli olmadığını bu konuma hakeden hakkını veren ve halkımızın menfaatlerini gözetebilen birinin getirilmesini talep ettim.
Erkan Metin: Sayın Ahmet Türk ve BDP bu bazı tepkileri nasıl karşılıyor?
Februniye Akyol: Sürecin doğal bir yansıması olarak değerlendiriyorlar.
Erkan Metin: Mardin için eğer seçilirsen neler yapmayı düşünüyorsun? Mardin’in temel sorunları neler ve projeleriniz neler?
Februniye Akyol: Öncelikle ben bulunduğum konumda halkımızı temsil ediyorum bunun bilincindeyim bu büyük bir sorumluluk. Mardin'in bilinen ve görünen belli sıkıntıları var (altyapi, üst yapı, ekolojik durum vs) Bunlar zaten proje bazlı yürütülecek çalışmalar olacak. Benim burada daha farklı bir konumum var. BDP bana halkımı ve Kürt olmayan diğer halkları temsil etme misyonunu teslim etti. Ben bunu en iyi şekilde yerine getirmeliyim. Tabii ki tek başıma bunu yerine getiremem ki hiç bir insanın tek başına böyle bir sorumluluğun üstesinden gelebileceğini zannetmiyorum. Ben bunu ancak halkımla koordineli bir şekilde hareket ettiğim zaman başarabilirim. Ben o söz konusu bildirgedeki listede bulunan kurumların desteğini alarak hareket etmeyi ve Kürtlerle birlikte yaşayan halkların menfaatleri doğrultusunda çalışmayı planlıyorum.
Erkan Metin: Süryani halkından bu seçim süreci boyunca beklediğin, dilediğin nedir?
Februniye Akyol: Süryani halkından beklentim; yapıcı olmaları, yanımda olmaları, ön açıcı eleştirilerini belirtmelerini ve üstlenmiş olduğum misyonla çıktığım bu yolda beni desteklemeleridir.
Erkan Metin: Söyleşi önerimi kabul ettiğin için teşekkür ediyorum ve seçim çalışmalarında sana başarılar diliyorum. Siyasi kariyerinin sana ve halkımıza hayırlı olmasını temenni ederim.
Februniye Akyol: Bana kendimi ifade etme imkanı sağladığın için asıl ben teşekkür ederim. Güzel temennin için de teşekkür ederim. Benim amacım; bulunduğum konumun kendimden çok halkımıza hayırlı olmasını sağlamak ve bölünmüşlüklere karşın bütünleştirici olmak.
Kaynak: www.suryaniler.com ; Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2014