Günümüzde Süryanilere ait kiliselerde kullanılan ilahi ve ayinlerin müziğinin geçmişi 4. yüzyıla dayanmaktadır. Özellikle dördüncü yüzyılda yaşayan Süryani bilgini ve din adamı
Mor Afrem'in bu konuda inanılmaz çabaları vardır. Bu çabaları nedeniyle yabancılar bu Süryani bilginine "
Kutsal Ruhun Gitarı" adını vermişlerdir. Süryani kilisesi müziğinin başlangıç noktası olarak ise Süryaniceye çevrilen Yunan Ortodoks ilahileri ve bundan yüzyıllar boyu etkilenen Bizans geleneğidir. Süryanilerin dinsel tartışmalarla bölünmelerinden sonra, Doğu Süryanilere ait kilise müziği gelişmeye başlamıştır (7. yüzyıl).
Süryani kiliselerinde kullanılan müzikler genellikle sese dayalıdır ve yaklaşık olarak 700 adet ilahi mevcuttur. Yabancılar bu ilahileri "
İlahi Hazineleri" olarak adlandırırlar. Bu ilahilere Süryanice
Beth Gazo adı verilmektedir. Süryani kilisesindeki ilahilerin müziklerinde 8 değişik
makam kullanılmaktadır. Bu 8 makam Bizans ve Gregoryan makam sistemleri ile bazı benzerlikler gösterirler. Süryani kilisesine ait ilahiler, her makamda söylenebilmektedir. Her makamın Süryanice bir karşılığı vardır. Örneğin birinci makama
Kadmoyo, ikinci makama
Trayono, üçüncü makama Tminoyo, dördüncü makama
Rbihoyo vb gibi adlar verilmektedir.
Süryanilerde miladi takviminden ayrı olarak bir de
Kilise Takvimi kullanılır.
Kilise Takvimine göre bir yıllık süre sekizer haftalık devrelere ayrılmıştır ve her bir devrede Kilisedeki ilahilerin müzikleri bu makamlardan birisi kullanılarak yapılır. Örneğin birinci sekiz haftalık bölümün ilk pazarında
Kadmoyo, ikinci pazarında
Trayono, diğer pazarlarda öteki makamlar kullanılır. Oysaki Bizans kilisesinde makamlar çiftli olarak kullanılmaktaydı. Bu bakımdan Süryani ve Bizans kilisesinde her ne kadar etkilişim olsa da bazı farklılar da mevcuttur..
Süryani kilisesinde makamların
tonal sınırının arttırılması sonucu bugünkü Arap ve Türk sanat müziğinin
makam sistemleri oluşmuştur. Örneğin
Kadmoyo makamı ile Türk müziğindeki
Bayati ve
Uşşak makamları,
Tminoyo makamı ile
Hicaz makamı,
Rbihoyo makamı ile
Rast makamı birbilerine çok benzerlikler göstermektedir.
Ortadoğu ve Anadolu çok sayıda etnik ve dini grubun binlerce yıl yan yana yaşadığı bir kavşak noktası olmuştur. Bu gruplar doğal olarak müzik, foklor ve çeşitli sanatlarda birbirlerini olumlu şekillerde etkilemişlerdir. Yukarıda değinilen olaya da bu gözle bakmak gerekmektedir.
Süryani kiliselerinde, ilahilerin yerel tarzlarda söylenmeleri sonucu
yedi farklı Süryani Kilisesi müzik geleneği ya da okulu oluşmuştur. Her okulda ilahilerin söylenişlerinde ufak farklılıklar vardır. Bu okullar ya da gelenekler; Hindistan'ın Doğusundan, Irak'taki Musul Manastırı'nda bulunan
Tarkit okuluna ve Mardin ile
Tur-Abdin (Allahın Kölelerinin Dağı) Batı Süryani müzik geleneği ve okuluna kadar uzanmaktadır. Bütün bu okullar ve gelenekler arasındaki ilişkiler müzik araştırmacılarının ilgisini beklemektedir.
Günümüzün popüler Süryani müziği de Süryani Kilisesinin zengin birikimine ve mirasına dayanmaktadır. Bu özellik nedeniyle Süryani müziği, Ortadoğu'da yaşayan diğer halkların müziklerinden bir parça olsun ayrılmaktadır ama birlikte yaşama sonucu birbirlerinin müziklerinden oldukça etkilenmişlerdir. Önemli olan bu
zenginliğin tadına varabilmek ve bu
güzellikleri ortaya çıkartabilmektir.