Su Erol'un İstanbul Süryanilerinde etno-dinsel kimlik inşası ve kimlik stratejilerini anlattığı Mazlum ve Makul kitabı İletişim Yayınları'ndan çıktı. Mazlum ve Makul, mazlumluğun ziyadesiyle müsamahakâr bir makuliyetle sarmalandığı bir görünmezliğin ve sessizliğin perdesini aralıyor.
"Süryaniler dini kabul ettikten sonra kilise babaları bir anayasa düzenler... derler ki bundan sonra biz devlet kurmak, bayrak açmak, toprak kazanmak peşinde koşmayacağız. Size vasiyetimiz, kiliseye bağlı kalacaksınız, sanatınızla, işinizle, edebiyatınızla, tarımınızla uğraşacaksınız, hiçbir zaman siyasete müdahil olarak katılmayacaksınız. Bulunduğunuz hangi rejimse o rejime saygılı olacaksınız."
"Çok çalışkandırlar, çok çalışkan bir ırk... çünkü başka yaptıkları bir şey yok, daha doğrusu belki kendi oto-kontrolleri de diyebiliriz. Devlet kademesinde bir yer alamayacağını düşündüğünden dolayı ticarete yoğunlaşmış, çalışma gücüyle hayata tutunmuş."
Doktora tezini kitaba dönüştüren Erol, Süryanilere sadece etno-dinsel kimlik sınırları içinde değil, dini ritüellerinden, aile ilişkilerine, gündelik deneyimlerinden, iş dünyasındaki deneyimlere ve kuşaklar arasındaki farklılaşmaya uzanan geniş bir alanda bakıyor.
Erol, giriş bölümünde Ortadoğu’nun en kadim halklarından biri olan Süryanilerle ilgili bilinmezliği ve egzotik bakışı eleştiriyor.
"Bugün kent ortamında yaşayan, sosyo-ekonomik seviyesi yüksek ve genel kültürünün genişliği ile övünen bireylere "Süryaniler kimdir?" sorusu sorulduğunda alınacak cevaplar tahmin edilebilir: Mardin ve çevresinde yaşayan bir halk, Arap Hıristiyanları,1 telkari işçiliği ve güzel şarapları ile bilinen bir dinî topluluk, Mesih İsa'nın dilini konuşan dünya üzerinde kalmış tek Hıristiyan kavim...
"Genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yapılan paket turistik geziler ya da Mardin'i konu edinen turistik broşürler aracılığıyla edinilen bu sathî bilgiler, bugün grubun abartısız bir yorumla "egzotik" sıfatı ile nitelenebilecek imajının vazgeçilmez bileşenlerini oluşturur.
"Aynı şekilde Türkiye'nin şık kitapçılarına gidildiğinde Süryaniler, okuyucunun karşısına bu kez kuşe kâğıda basılmış parlak ve büyük fotoğraflar eşliğinde çıkar. Çoğunlukla Batılı seyyahlar ya da modem oryantalistler tarafından üstünkörü bir şekilde ele alınıp Tur Abdin bölgesinin ihtişamlı dekoru içerisine sıkıştırılmış, sayıları az kalmış bu "otantik" kırsal insanlar bir kez daha egzotik bakışın nesnesi olmaktan kurtulamazlar."
Oysa Erol, nüfusu 25 bine düşmüş bu kadim halkın 17 binin İstanbul’da yaşadığını hatırlatarak kırsal ve otantik olarak etiketlendirilen grubun yüzde 68’inin metropolde yaşadığına ve göç ettikleri kentte kimliklerini oluşturmanın yanı sıra koruma mücadelesi de verdiklerine dikkat çekiyor.
Kitabın sonuç bölümünde Erol, çalışmasının Süryanilerin gerek tarih boyunca gerekse günümüz İstanbul’unun gündelik yaşam koşulları içerisnde kimliklerini korumak, ayakta kalmak, devamını ya da dönüşümünü sağlamak için çeşitli kimlik stratejileri üretmek kapasitesine sahip oldukları sayıltısını savunduğunu belirtiyor.
Su Erol kimdir?
1980’de Ankara’da doğdu. Tevfik Fikret Lisesi’nden ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Kültürel Çalışmalar alanında yüksek lisans yaptı. Hacettepe Üni- versitesi Antropoloji Bölümü’nde 2015’te doktorasını tamamladı.
Su Erol, Mazlum ve Makul, İletişim Yayınları, İstanbul, 333 sayfa.
Kaynak: BİA Haber Merkezi, Nilay Vardar