mara

             
 
SÜRYANİ TARİHİ
Süryaniler Kimdir?

Eski Tarih

Süryani Tarihinde Bölünmeler

Sessiz Sedasız

Kültür

Risk Altındaki Süryani Mimari Mirası İçin Çağrı

Avrupalı Süryanilerden Orman Bakanına Çağrı

Süryanilerden Tur İzlo'da Yeni Yatırımlar

Malfono Mor NARSAY ve Kendini Tanımak

Kadim Halk Süryanilerden Şlomo yani Selam var

Papaz Diril: Cevap Bekleyen Çok Soru Var

Süryani Göçüne An'larla Tanıklık

İsveç'ten Dünyaya Ezilen Halkların Haberleri

hepsi

 
 
/ MOR GABRİEL METROPOLİTİ: HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ
Süryaniler’in “ikinci Kudüs”ü sayılan, 1615 yıllık Mor Gabriel (Deyrulumur) manastırında hayal kırıklığı hakim… Yargıtay’ın “işgalci” dediği manastırın rahibi Timotheus Aktaş “Yapılan hukuki değil. Hiçbir yere gitmiyoruz” diyor.

Mor Gabriel Manastırı, Mardin’in Midyat ilçesine 23 km uzaklıktaki bir tepenin üzerinde, olağanüstü tarihi ve kültürel değeri olan bir yapı… 1615 yıl önce Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Turabdin bölgesinde kurulan kilise, “ikinci Kudüs” olarak biliniyor.

Artık sadece birkaç bin Süryani’nin yaşadığı bölgede Mor Gabriel, dünyanın dört bir yanından inananların ve turistlerin akınına uğruyor. Ancak manstırdaki huzur, son birkaç yıldır köylülerin açtığı davalar ve devletin tutumu nedeniyle bozuldu. Haziran ayında Yargıtay, Mor Gabriel’in arazisinin Hazine’ye ait olduğuna karar verdi. Protesto için internette “morgabrieledokunma.com” adresinde imza kampanyası sürüyor. 

Turabdin metropoliti Mor (Rahip) Timotheus Samuel Aktaş ve Vakfın Başkanı Kuryakos Ergün’le görüşüp, son durum hakkında bilgi aldık.

 -Davalar nasıl ve neden açıldı?

Ergün: Biz de bilmiyoruz. O duvar 20 yıl önce yapıldı. 20 sene önce de bu köylüler buradaydı. O duvar yapılınca bölgenin mülki amirleri olsun, askeri yetkilileri olsun, herkesin haberi vardı. Köylülerin haberi vardı. 15 sene sonra aradan geçince mi görüyorlar, bunu bilmiyoruz. Bunların hepsi bahanedir, başka bir şey değildir.

- Sorun, yaptığınız duvar mı?

Mor Gabriel ManastırıErgün: Manastırın elinde 1.600 yıllık belgeleri ve şu anda devletin arşivlerinde 1937’den kalma belge kartlarımız var. 1938’deki krokimiz duruyor. Devlet bir taraftan arazilerin vergisini alacak, ondan sonra zamanı gelince diyecek ki ‘Bu arazi senin değil, sen oraları işgal etmişsin.’ Duvar, eski duvarın kalıntıları üzerine yapılan duvardır. Bu duvar eğer dedikleri gibi devletin malı içinde yapılmışsa peki yetkililer niye gelip demediler?

Devlet isterse çözer

Manastıra saldırılar oluyor muydu?

Metropolit (penceredeki parmaklıkları ve sürgülü kepengi göstererek): Görüyorsun değil mi? Gündüzleri korkumuzdan bunu kapatıyorduk. Bu duvarı korkumuzdan yaptık, yoksa burada duramayız. Önceleri tacizler oluyordu. Birisi gelir pencereden bir şeyler atabilir. Devlet isterse çözer, fakat çözmek istemiyor. Çözmesin ya da ne yaparsa yapsın.

- Hukuki süreç nasıl işledi?

Ergün: Midyat’ta kadastro yenilemesi yapılıyor. Maliye Bakanlığı ‘Bunlar devletin malı, sizin adınıza tapu yapılamıyor’ diyor. Sonra davalar açıldı. Kazandığımız davalar, sudan bahanelerle Yargıtay’da bozuluyor. 1974’teki yabancı isimlere ilişkin kararlar alındı… 38 sene geçti, hukuk alanında o kadar iyileştirmeler yapıldı, kanunlar, yönetmelikler değişti. Hiç kimse birşey demedi. Bari bu ülkenin yasalarına saygı gösterin. Bu yargının başında olan birisi bunu yapmıyorsa vay halimize!

-İşgalcilikle suçlanıyorsunuz, sizin için çok üzücü olmuştur

Ergün: İşgalci bizim için hakarettir. Daha Hazreti Muhammet doğmadan 172-174 sene önce bu manastır vardı. Bizim tarihimiz, bölgede 6-7 bin yıla dayanır. Artık kim işgalcidir, bilmiyoruz! Ona rağmen bu manastıra 1615 yıla kadar kimse işgalci demedi; ama sonra o da denmeye başladı. Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kadastro çalışmalarında birisi zilliyetini ispat ettiği taktirde ona tapusu veriliyor. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti yasaları bize uygulanmıyor.

Bu ülkeyi seviyoruz

- The Economist’te çıkan habere göre bu davalar, yurtdışında yaşayan Süryanilerin 1915 olayları ile ilgili yaptığı lobiye karşı TC’nin hamlesi olarak değerlendirilmiş… 

Ergün: O konu resmi olmasa dahi Avrupa’da yaşayan Süryaniler’in bazı makamlarda dile getirdiğini öğrendik… Avrupa’da o imkanlar veriliyor. Düşünce özgürlüğü konusunda isteyen düşüncelerini söyler. Çıkın bölgeye 1915 olayları ile ilgili, Müslüman kardeşlerimize sorun. Sayın Dışişleri Bakanı iki yıl önce Mardin’e geldiğinde ‘Biz Süryanileri üzdük’ dedi. Gerektiğinde dile getiriyorlar.

Gazeteci Mehveş Evin ve Mor Gabriel MetropolitiMetropolitimiz 2007 yılında Avrupa’ya geziye gittiğinde Süryanilere ‘Geri dönün memleketinize, yatırım yapın, köyünüze sahip çıkın’ dedi. Bu olaylar yaşanınca ‘Bizi ateşe mi atmak istiyorsunuz’ dediler.

- İnsan Hakları Mahkemesı’ne gidecek misiniz?

Hevesli değiliz ama o yol bize dayatılırsa gideceğiz. Neticede bir davamız var AİHM’de. Geri kalan bir davamız var. Bu sene Anayasa Mahkemesine başvuru yapılması yönünde kanun çıktı. Oradan netice alamadığımız taktirde AİHM’e gideriz.

Metropolit: Biz bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkeyi seviyoruz. İstiyoruz ki burada çözülsün.

MİLLİ GAZETE’DE NEFRET SÖYLEMİ 

-Başka cemaatlerden bir destek gelmedi mi?

Metropolit: Bir sürü yazar, gerçeği ortaya döküp yazmıştır. Gizli bir şeyimiz yok. Fakat bir efendi, Mardinli bir imam, Milli Gazete’de yazı yazmış. ‘Domuzdan post, gavurdan dost olmaz’ diye. Onun hakkında bir dava açılmadı. Sen kimsin?

Ergün: Türkiye’yi bölmek isteyenler bunlardır… Toplumun buraya sahip çıkmasını istiyoruz. Bu eser, bu ülkenin eseridir! Hangi ülkede 615 yıllık bir eser vardır? Paha biçilmez bir değerdir.

Metropolit: Yolu gelirken gördünüz, yapılmıyor… Yılda 100 bin kişi bölgeye geliyorsa bunun yüzde 80’i burası için geliyor. Madem öyle, buraya zarar veriyor, ziyarete kapatalım!

Ergün: 60’lı yılarda burada 150-200 bin civarında Süryani nüfus vardı. Türkiye nüfusu üç katı arttı. Burada kalan beş bin kişi. İstanbul’da 10-15 bin kişi kaldı.

Metropolit: Huzur olmayınca kimse kalmadı, huzur olunca dönecekler. Biz Süryani’dir diye bakmayız, herkes bizim için vatandaştır, insandır. Biz de insani hizmet veriyoruz.

Kaynak ve Fotoğraflar: Mehveş Evin - Namık Durukan ; http://mehvesevin.tumblr.com

Güncelleme Tarihi: 6 Kasım 2012

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım