Suriye Ulusal Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Ablahad Estaifo çok kültürlü, değişik din ve inançtan insanların kardeşce yaşayabilecekleri bir Suriye istediklerini söylüyor. Ancak Kürt halkının çoğunluğunun demokratik özerklik istemediği öne sürülüyor. Tampon bölge oluşturma talebinin kendi önerileri olduğunu söyleyen Estaifo Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusunu desteklediğini ancak islami grupları silahlandırmadığını ve eğitmediğini iddia ediyor.
Asuri Demokratik Örgütü’nü temsilen SUK içinde yer alan Estaifo Suriye’deki gelişmelerle ilgili sorularımızı cevapladı.
Asuri Demokratik Örgütü olarak nasıl bir Suriye olmasını istiyorsunuz?
ADÖ Suriye’de yaşayan diğer halkların istediklerinden daha fazlasını istemiyor. Diğer halkların temsilcilerinin istediklerini biz de Suryani-Asuri halkı için istiyoruz. Süryani halkı olarak insan haklarına saygı gösteren, kanunlara dayalı, Suriye toplumunun tüm kesimlerini kendi bünyesinde barındıran ve çok kültürlülüğü yaşatacak bir Suriye’nin kuruluşuna katkıda bulunmak istiyoruz. Bizim hayal ettiğimiz ve görmek istediğimiz Suriye çok kültürlü, değişik din ve inançtan insanların kardeşçe yaşayabilecekleri bir Suriye’dir. Arap, Kürt, Asuri-Süryani, Türkmen ve Çerkeslerin karşılıklı saygıya dayalı bir yaşam biçimini temel alan bir Suriye istiyoruz.
Kürtlerin demokratik özerklik taleplerini nasıl karşılıyorsunuz?
Suriye’deki Kürtler söz konusu olunca tek bir görüş değil pek çok görüş var. Suriye Kürtleri de demokratik özerlik konusunda hemfikir değil. Suriye’deki Kürt siyasi yapılanmalarının çoğunluğu Kürt ulusunun tanınmasını ve ulusal haklarının verilmesini talep ediyor. Yeni Suriye’de esas olarak kendi etnik kimliklerinin tanınmasını istiyorlar. Yerel yönetimlerin kurulmasını arzuluyorlar. Kürt halkının varlığını inkar eden, ayrımcı tüm yasaların kaldırılmasını istiyorlar. Ama bazı Kürt örgütleri yerel yönetimler değil otonom ve federatif bir yapı istiyorlar.
PYD ve SKUK’nin oluşturduğu Yüksek Kürt Konseyi Kürtlerin çoğunluğunu oluşturuyor ve demokratik özerklik talep ediyor..
SUK’un Kürt sorununa bakışını ortaya koyan resmi bir belgesi var. Bu belgede Kürt sorununun Suriye’de bir sorun olduğu kabul ediliyor. Sorunun demokratik bir şekilde çözülmesini amaçlanıyor. Suriye anayasasına Kürt etnik kimliğini tanıyan, ulusal ve kültürel haklarını güvence altına alan maddeler konulmasını öngörüyor. Ayrıca Baas rejimi döneminde Kürtlere karşı çıkarılan tüm yasaların iptal edilmesi ve zarar görenlere tazminat ödenmesi amaçlanıyor. Demokratik özerlik sadece Kürtleri değil tüm Suriye halklarını ilgilendiren bir sorundur. Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu beldelerde ve vilayetlerde yerel yönetimler oluşturulacak. Burada Kürtçe resmi dil olacak. Ve bu Asuri-Süryaniler için de geçerlidir.
Kürtler daha şimdiden pek çok yerleşim birimini ele geçirdiler. SUK iktidara gelirse Kürtlerin demokratik özerklik taleplerine karşı tutumu ne olur?
Kürtlerin demokratik özerklik kurmaları bir varsayım. Olabilir de olmayabilir de. Kürt siyasetinde deneyimli olan ve tarihi çok gerilere dayanan Kürt örgütleri böyle bir şeyin gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını biliyorlar. Bu bizden değil, içinde yaşadığımız coğrafyanın yapılanmasından kaynaklanan bir durum. Bunun gerçekleşmesinin önünde çok büyük engeller var. Kürt kardeşlerimiz bunları çok iyi biliyor.
Bölgede Irak’ta böyle bir oluşum, Federal Kürt Yönetimi var. Ayrıca Barzani Suriye Kürtlerinin demokratik özerklik talebini destekliyor?..
Ben SUK ile Yüksek Kürt Konseyi arasında diyaloğu sürdüren komite içinde yer alıyorum. Kürt örgütleri arasında bir rekabet var. Halka çok şey vadediyorlar. Ama halka verdikleri sözlerle bizlere söyledikleri arasında farklılık var. Bizlerle görüşmelerinde demokratik özerkliği gündeme getirmiyorlar.
Türkiye Kürtlerin demokratik özerkliğin gerçekleşmesi durumunda müdahale edeceğini söylüyor. Eğer böyle bir müdahale olursa SUK’un tutumu ne olur?
Bu aşamada dört güçten oluşan ortak bir heyet var. Oluşum içinde Türkiye, Bölgesel Kürdistan Hükümeti, SUK ve SKUK yer alıyor. Bu oluşum bu ve buna benzer şeyleri tartışıyor.
Kürtlerin demokratik özerklik ilan etmeleri durumunda SUK’un da müdahale edeceğini açıkladığı haberleri basında yer aldı...
Bizim böyle bir açıklamamız yok. Yürütme Kurulunda yer alan biri olarak benim böylesi bir açıklamadan haberim yok. Eğer böyle bir açıklama olsaydı haberim olurdu.
Türkiye’nin muhalifleri, özellikle de İslami grupları eğitmesi ve silahlandırması Suriye’yi nasıl etkiliyor?
Türkiye Özgür Suriye Ordusu’na destek veriyor. Ama islami grupları silahlandırmıyor.
Türk ve Dünya basınında Türkiye’nin islami grupları silahlandırdığına dair haberler ve resimler çıktı?
Benim bu konuda herhangi bir bilgim yok.
Türkiye’nin tampon bölge oluşturma talebini nasıl karşılıyorsunuz?
Bu proje Türkiye’nin değil SUK’un. Bunu konsey olarak biz Fransa’dan istedik. Bu talebimizi Türkiye destekliyor.
SUK’u ABD, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar mali ve askeri olarak destekliyor. ABD’nin amacı belli. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi demokrasinin olmadığı ülkelerin Suriye’ye demokrasi getireceğine inanıyor musunuz?
Biz bu ülkelerin Suriye’ye demokrasi getirip getirmeyeceklerini tartışmak istemiyoruz. Şu an Suriye’de bir devrim var. Bu aşamada görevimiz Suriye halkının korunması, devrimin başarıya ulaşmasıdır. Tüm ülkelerin desteklerini istiyor ve bekliyoruz. (Stockholm/EVRENSEL)
Kaynak: Stockholm/EVRENSEL, Güncelleme Tarihi: 8 Eylül 2012