Denizlispor'un bu sezon renklerine bağladığı İsveç doğumlu Süryani futbolcu David Durmaz, Türkiye'ye geri dönen Süryanilere örnek oluyor. 1975'te ailesi Midyat'tan göç eden
Durmaz, İsveç'teki futbol kulübü
Assyriska'da başladığı kariyerini '
vatanım' dediği Türkiye'de sürdürüyor.
Babası Bünyamin ve annesi Ferzo Durmaz, 1975'te Mardin'in Midyat ilçesinden İsveç'e göç eden Süryani ailelerden birisiydi. 1981'de İsveç'te dünyaya gelen David Durmaz, ağabeyinden etkilenip futbola başladı. İlk kulübü 25 bin Süryani'nin yaşadığı; Stockholm yakınlarındaki Södertalje'de Süryanilerin dünyaca ünlü takımı Assyriska oldu. Sağ bek oynayan Durmaz, İsveç'in ünlü futbol kulüpleri Göteborg ve Malmö'de forma giydikten sonra Denizlispor'dan gelen teklifle Türkiye'de top koşturma hayalini gerçekleştirdi. Annesi, babası ve büyük kardeşleri Türkçe biliyor; ama İsveç'te doğan kızkardeşleri gibi o da neredeyse hiç Türkçe konuşamıyor. Niyeti Türkiye'de uzun süre kalıp Türkçe öğrenmek. Özellikle 1970'lerde Türkiye'den göç eden ve son yıllarda gurbetten geri dönen Süryanilerin futboldaki gururu Durmaz, ailesini, futbol hayatını ve Süryanilerin Türkiye özlemini anlattı.
- Transferiniz nasıl gerçekleşti?
- İsveç'teki menajerimin Türkiye'de iyi bağlantıları vardı. Denizlispor'un Turkcell Süper Lig'de uzun yıllardır yer aldığını biliyordum.
- Türkiye'de oynamak fikri aklınızda var mıydı önceden?
- Tabii ki, Türkiye'de oynamak benim için hep bir rüya gibiydi. Bir kere burayı yurdum gibi hissetmenin dışında Türkiye'de oynamak her açıdan çok iyi bir fırsat. İsveç'te oldukça kaliteli bir futbol ortamı var; ama Türkiye'de seviye daha yüksek. Çok daha kaliteli oyuncular ve takımlar var, taraftar ilgisi çok.
- Aileniz, göç etmeye nasıl karar vermiş?
- Ailem bana çocukken, nasıl ve nereden geldiğimizi anlattıysa da bütün detayları bilmiyorum. Onlar, İsveç'e göç ettiğinde ben henüz doğmamıştım. Bana İsveç'te hayat şartlarının, iş fırsatlarının daha fazla olduğunu söylediler. Buradaki sevdikleri, arkadaşlarının önemli bölümü oradan ayrılınca, karar vermeleri kolaylaşmış.
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mısınız?
- Değilim, ama vatandaşlık başvurumu yaptım. Herhalde bir sorun çıkmaz.
- Türkiye'ye daha önce hiç geldiniz mi?
- İstanbul'a geldim. 13-14 yaşındayken ailecek Pamukkale'ye de gelmiştik. Amcalarımdan birisi Çınarcık'ta yaşıyor. Antalya'da eski kulübümle kamp yaptık. Türkiye'ye her gelişimde kendimi evimde gibi hissediyorum.
- Yani ailecek Türkiye'ye geliyordunuz. Hiç Midyat'ı ziyaret ettiniz mi?
- İki yıl önce ailem gitti; ama sezon başladığı için benim gelme şansım olmadı. İlk fırsatta gitmek istiyorum, çok güzel olduğunu duyuyorum.
- Türkiye'den göç eden Süryaniler son yıllarda Türkiye'ye geri dönüyorlar. Sizin tanıdıklarınız var mı geri dönenler içinde?
- Oradayken hep Türkiye'de yaşadığımız yerlerin ne kadar güzel olduğu, yemekler, insanlar, kısacası her şey anlatılırdı. Ben de şu anda geri dönmek isteyenlerin olduğunu duyuyorum. Hatta, İstanbul deplasmanından dönerken, Mardin'de bizimkine yakın bir köye İsveç'ten geri dönmekte olan bir aileyle karşılaştık.
- Sizin Denizlispor'la anlaşmanız orada nasıl karşılandı?
- İsveç'te, Denizlispor'la anlaştığım duyulunca, eve dönmemin bana iyi geleceğini söyleyenler oldu. Benim gibi nice Süryaninin geri döneceğine inanıyorum. Burayı özleyen çok insan var. Sonuçta, bizim vatanımız burası.
- Takım arkadaşlarınız sizin nereden geldiğinizi öğrendiklerinde ne tepki verdi?
- Hepsi, ailemin Mardin Midyatlı olduğunu öğrenince çok sıcak davrandılar. Takım kaptanımız (kaleci Özden Öngün) bana, "Ooo, Mardin çok güzeldir," dedi. Gidip gitmediğimi de merak etti.
-Türkiye veya İsveç Milli Takımlarının ikisinde de oynama fırsat elinize geçse, hangisini tercih edersiniz?
- Tabii ki Türkiye. Orası da evim; ama Türkiye, Türkiye'dir.
Kaynak ve Fotoğraf: Sabah Gazetesi, Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2009