SÜRYANİ TARİHİ
Süryaniler Kimdir?

Eski Tarih

Süryani Tarihinde Bölünmeler

Sessiz Sedasız

Kültür

Risk Altındaki Süryani Mimari Mirası İçin Çağrı

Avrupalı Süryanilerden Orman Bakanına Çağrı

Süryanilerden Tur İzlo'da Yeni Yatırımlar

Malfono Mor NARSAY ve Kendini Tanımak

Kadim Halk Süryanilerden Şlomo yani Selam var

Papaz Diril: Cevap Bekleyen Çok Soru Var

Süryani Göçüne An'larla Tanıklık

İsveç'ten Dünyaya Ezilen Halkların Haberleri

hepsi

 
 
/ AKREBİ DOST BİLEN MIZRA DAYI
Aldanıyorsun.Yaşadığını sanıyorsun. Şanslıysan, bir çimenliğe, bir koruluğa yakınsan ancak, yağmurdan sonraki kokuyu alabiliyorsun. Güneş, asvalt yolları ve beton evleri yakıyor. Gölgelere sığınarak yürüyorsun.Asvalt öyle parlıyorki yere bakamıyorsun bile. Nerdeyse her camda bir klima var. Bir tanede sen istiyorsun. Bir avuç su için bakkal arıyorsun. 'İlerde,hanın içinde' diyorlar. Ustaların taşları tek tek yonttuğu o eski hana giriyor ve kendini güvende hissediyorsun. Ellerin şekil verdiği taşlardan bir serinlik fışkırıyor. Nihayet serinliyorsun.

Aynvert (Ayınvert olarakta bilinir) , Midyat ilçesine bağlı küçük bir köy. Haritada Midyat'ın biraz doğusunda Mor Gabriyel manastırının kuzeyinde yer almakta. Midyat'a yada Mardin'e ulaşım dolmuşlarla mümkün.Mor Gabriyel ziyareti için önce Midyat'a gitmek gerekiyor.

Aynvert ile ilgili anlatacaklarımız bununla sınırlı diil. Maruf isimli filmin çekimi için Aynvet'te bulunan dostum İbrahim İris'in bana ilettiği bilgilerin ışığında bu Süryani köyünün bu günkü görünümünü, elimizden geldiğince betimlemeye çalışıcaz.

Yüksek rakımlı bir tepeye kurulu Aynvert'in bir tarafı uçurum. Diger tarafta ise üç ayrı yöne bakan üç kilise mevcut. Bunlardan en büyüğü olan Mor Şabo kilisesi sağlam ve dimdik ayakta. Köyde beş ya da yedi hane sayısı kadar Süryani'nin yaşadığını tahmin ediyoruz. Evlerin çoğu boş. Görünürde yüz yüzelli kadar hane seçiliyor. Şu an İsveç'te bulunan beş aileninde Aynvert'e yerleşmek istediği, köyde konuşulan bir konu.

Diğer iki kiliseden biri harabe durumunda. İsmi konusunda bir bilgimiz yok. Kullanılabilir durumda olan diğer klise Meryem Ana ismini taşıyor.

Köyün mimari yapısı Aynvet'i sıradan bir köy konumunun dışına atıyor. Köyün yolunda yürürken ayağınızın zemini delip geçmesi sizi fazla şaşırtmamalı. Çünkü dolaştığınız köy aslında bir önceki köyün üzerine inşa edilmiş. Daha garip olanı sizin yol zannettiğiniz patika bir evvelki köyde bir evin damı olabilir. Zeminin altında kalan bazı evler hala kullanılabilir durumda. Ama bu evlerde de ayağınızı yere sağlam basabileceğinizi düşünmeyin. Çünkü bir alt zeminde başka bir köyün olduğu anlaşılıyor. Bu bize Aynvert'in üstüste kurulmuş bir kaç köyden oluştuğunu düşündürüyor.

Aynvert, bölge coğrafyasında meydana gelen hareketlenmeler sırasında, bölgede bulunan Süryani'lerin kısa bir süre için bir araya toplandığı bir yer olarak bilinir. Bu toplanma Süryaniler için çok önemli. Zira bu birleşme dönüm noktası oluşturmuş. Bu açıdan bakıldığında Aynvert köyünün Süyraniler için özel bir anlam ifade etmesi oldukça doğal.

Aynvet'te çekilen, MARUF isimli filmin setinde başına gelmiş İbrahim'in. Gündüzün yakıcı sıcağında çalışmak zor olduğundan insanlar uyur, hava serinleyince çalışmaya devam ederler. İbrahim ve dostları sete çalışmaya giderken yolda, kendilerini karşılayan ve misafir eden Mırza dayıyla karşılaşırlar. Aynvert Süryanilerinden olan Mırza dayıyı komşusunun evi önünde duran, büyük ihtimalle bir Süryani ustasının yonttuğu taşın üzerinde uyurken görürler. Taşın üzerinde bile uyuyabilen bu koca çınarı seyrederek yürürlerken, toprağın üzerinde büyük bir akrebin Mırza dayının ayak hizasından baş hizasına doğru yavaş yavaş yürüdüğünü görürler. Korku ve şaşkınlıkla, ne yapacaklarını bilemeden, Mırza dayıya doğru seslenirler. 'Mırza dayı,akrep'. Mırza dayı gözlerini açar. Olayın kahramanlarını ve olayı İbrahim'den dinleyen herkezi şaşkına çeviren cevabı yapıtırır. 'Bırakın,gider o gider'. Kahramanlarımız kalakalır. Kımıldayamaz. Mırza dayı geniş bir yataktaymışçasına sırtını henüz uzaklaşmamış akrebe döner ve uyumaya devam eder.

Akrebin kendisine dokunmayacağını nasıl hissetiğini asla öğrenemeyeceğim Mırza dayı, bana, bu şehirli gence nasıl bir tokat attığını hiç öğrenemeyecek.

Aldanıyorsun. Yaşadığını sanıyorsun.

YAZAN:FARUK KAHRAMAN
ARAŞTIRMA:İBRAHİM İRİS

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım