SÜRYANİ TARİHİ
Süryaniler Kimdir?

Eski Tarih

Süryani Tarihinde Bölünmeler

Sessiz Sedasız

Kültür

Risk Altındaki Süryani Mimari Mirası İçin Çağrı

Avrupalı Süryanilerden Orman Bakanına Çağrı

Süryanilerden Tur İzlo'da Yeni Yatırımlar

Malfono Mor NARSAY ve Kendini Tanımak

Kadim Halk Süryanilerden Şlomo yani Selam var

Papaz Diril: Cevap Bekleyen Çok Soru Var

Süryani Göçüne An'larla Tanıklık

İsveç'ten Dünyaya Ezilen Halkların Haberleri

hepsi

 
 
Vartan Estukyan / NOEL'İN SESSİZ SAKİNLERİ: ANADOLU HIRİSTİYANLARI

Milyarlarca Hıristiyan’ın büyük bir coşku ve neşeyle İsa’nın doğuşunu kutladığı Noel Bayramı, özellikle son yıllarda dünyanın birçok yerinde görsel bir şölene dönüştü. Hıristiyan ülkelerde kurulu pazar yerleri ve görkemli ayinleri ile kendini hissettiren Noel ruhu, İslamiyet’in hâkim olduğu ülkelerde elbette özel bir anlam ifade etmiyor. Türkiye’deyse durum biraz daha farklı. Malum, geçmişten bugüne hem Hıristiyanlara hem de Müslümanlara ev sahipliği yapmış bir coğrafya burası. Her ne kadar günümüzde ülke nüfusunun %99’undan fazlasının Müslümanlardan oluştuğu söylense de, Türkiye’nin genelinde Noel halen kutlanıyor, üstelik iki farklı tarihte. Bu tarihlerin ilki, Hristiyan aleminin çoğunluğunda olduğu gibi 24 Aralık, diğeri ise Apostolik Ermenilerin Surp Dzınunt, Ortodoks aleminin de İsa Mesih’in vaftiz edilişini kutladığı 6 Ocak. Bu vesileyle sayıları çok azalmış Anadolu Hristiyanlarının Noel’i nasıl geçirdiğini öğrenmek istedik ve farklı şehirlerin sakinlerine sorularımızı yönelttik.

Sivas: Kış memleketinde ev içi kutlamalar

Bir zamanlar şehir nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Ermeniler, Sivas’ta şimdilerde yalnızca birkaç aile yan yana gelerek kutluyor yeni yılı. Ancak coğrafi konumundan ötürü şehrin karla kaplı olması, Sivaslı Ermenilerin Noel ve yeni yıl kutlamalarını hayli renklendiriyor. Sivas’ta yaşamaya devam eden tek tük Ermenilerden Yervant Durmazgüler, Hıristiyanların şehirdeki kutlamalarını şöyle anlatıyor: “Burada yeni yıl ve Surp Dzınunt (Noel) kutlamalarımız çok renkli geçer, tarihleri birbirine yakın olduğu için ikisinin hazırlıkları da birlikte yapılır. Malum Sivas kış memleketi olduğu için genelde yılbaşı akşamları her taraf karla kaplanır. Anadolu şehri olduğu için kutlamalar evlerde aile içinde veya birkaç aile dostları ile birlikte kutlanır.”

Yeni yılda zengin sofra

Durmazgüler, yeni yıl ve Noel’de sofraların şenliğine de değiniyor: “Hindiler mahalle fırınlarında kızartılır, iç pilavıyla lezzetlendirilen hindi dolmasıyla birlikte güzel bir yeni yıl ve Noel sofrası etrafında tüm aile toplanır. 31 Aralık akşamı, aşureye benzeyen ama aslında farklı olan, içinde yarma, pekmez ve sarı üzümün olduğu ‘gorgit’ tatlısı yapılır. 6 Ocak’ta kutlanan Dzınunt içinse hazırlıklar, bir-iki gün öncesinden başlar. Dzınunt’a özel paça çorbası, dolmalar ve hamur tatlıları yapılır.”

Resmî makamlardan Noel tebriği

Durmazgüler, Anadolu’da Noel kutlamanın önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Anadolu’nun sıcak, samimi ortamında cemaat olarak birbirimize daha sıkı bağlarla bağlanmış, birbirimizin sevincine de üzüntüsüne de ortak olan bir yapıya sahibiz. Bunların yanı sıra, Müslüman komşularımız, Noel’in bizler için özel bir gün oluşunun bilincindeler ve her yıl mutlaka tebriklerini sunarlar. Son yıllarda komşularımızın haricinde, şehrimizin mülki amirleri Valisi-Belediye başkanı-Emniyet müdürü başta olmak üzere birçok resmi kurum ve kuruluşlar da bizleri evimizde ziyaret ederek yeni yılımızı, bayramımızı kutlamaktalar.”

Diyarbakır: Süryani Kilisesi’nde Dzınunt

Yine geçmişte Ermeni nüfusunun yoğun olduğu Diyarbakır’da Noel ve yeni yıl, şehirde büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Fakat Diyarbakır’da artık pek fazla Ermeni kalmadığı için, kutlamalar, Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi’nde yapılıyor. Diyarbakır’daki Noel ve yeni yıl kutlamalarını gelin Melike Dara Günal’dan dinleyelim: “Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nde din görevlimiz olmadığı için herhangi bir tören yapamıyoruz. Bu nedenle, genellikle Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi’ndeki törene katılıyoruz. Ya da daha eğlenceli ve kalabalık bir bayram geçirmek istersek, Mardin’e gidiyoruz. Bölgede Ermeni din adamı olmadığı için, adetlerimizin birçoğu kardeş Süryani halkınınkilerle karışmış, onlara adapte olmuş durumda. Örneğin; Noel’i 6 Ocak yerine 25 Aralık’ta kutlamak gibi... Ülkenin genelinde durum neyse, burada da çok farklı değil. İnsanlar Noel ve yılbaşı arasındaki farkı bilmedikleri için, bir önyargıları var.”

‘Yeni yıl ve Noel’i aynı sanıyorlar’

Günal, Diyarbakırlıların büyük çoğunluğunun, yeni yıl ve Noel’in aynı olduğunu sandıklarını belirterek, ikisinin birbirinden farklı olduklarını öğrendiklerindeyse büyük şaşkınlık yaşadıklarını ifade ediyor: “Noel’i yılbaşıyla aynı gün olarak biliyorlar. Bu nedenledir ki bir Hıristiyan adetini kutlamak istemeyen tutucular çoğunlukta. 25 Aralık’ın Noel olduğunu öğrendiklerinde yaşadıkları şaşkınlık ise görmeye değer. Bunca yıl sırf Hıristiyan adeti olduğu gerekçesiyle karşı geldikleri yeni yıl kutlamalarından, boşu boşuna mahrum kaldıklarını düşünenler de yok değil.”

Noel sofralarının vazgeçilmezi şarap

Melike Dara Günal, artık Noel’le özdeşleşmiş hindinin yanı sıra şehrin özel yemekleri olan kaburga ve tas kebabının da Diyarbakır’daki Ermeni sofralarında yerini aldığını söylüyor. Günal, şarap ve mezelerinse Diyarbakır’dakiler için Noel ve yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi olduğunu belirtiyor.

Surp Giragos Kilisesi’nin onarılmasıyla birlikte, son iki yıldır yeni yıl kutlamalarının kilisede yapıldığını belirten Günal’a göre bu özel günü evinde kutlamak isteyenler de var: “Anadolu’da bir avuç kalmış Hıristiyanlar olarak, 6 Ocak’ta kutlamamız gereken bayramımızı, Süryanilerle birlikte kardeşçe, yan yana, aynı kilisede, aynı sofrada kutlamak anlamlı kılıyor bugünü benim için... Ancak bu adeti uygulamayan Müslümanlaşmış Ermeniler da çok... Noel ise bambaşka bir mevzu, Diyarbakır’da Hıristiyan Ermeni çok az, bu nedenle Noel kutlaması zaten olmuyor. Sadece son iki yıldır yılbaşı gecesi toplanıp eğlence tertipleniyor.”

Mersin: Arap Hristiyanlar bir arada kutluyor

Mersin’de az da olsa Arap Hıristiyan nüfusundan bahsetmek mümkün. Her Hıristiyan gibi, Mersin’deki Arap Hıristiyanlar da Noel Bayramı’nı kutluyor. Mersin’deki Noel ve yılbaşı atmosferini Mersin Rum Ortodoks Kilisesi’nin din görevlisi İspir Coşkun Teymur, nam-ı diğer Papaz Spiro’yla konuştuk. Mersin’deki Arap Hıristiyanların, Noel’i bir arada kutladıklarını söyleyen Teymur, dinî geleneklerin aile içinde yaşatıldığını belirtiyor: “Mersin’deki cemaatimizle birlikte kilisemizde toplu bayram ayini icra edilir. Noel’in ikinci günü ise bir salonda Noel balosu düzenlenerek kutlamalar devam eder. Noel ve yılbaşında aileler hem bize mahsus hem de yöresel yemeklerden oluşan menüler hazırlanır. Genellikle Hıristiyan cemaati içinde içli köfte çeşitleri, hindi dolması ve ızgara çeşitleri öncelikli yemeklerdir.”

Şehir Noel’in bilincinde

Teymur, Mersinlilerin, Noel’in Hıristiyanlar için taşıdığı önemin farkında olduklarını ve ilçe belediyelerinin de buna uygun davranarak büyük caddeleri ışıklandırdıklarını söylüyor: “Caddelerin yanı sıra mağazalar ve işyerleri de vitrinlerini yılbaşı süslemeleriyle donatıyor. Diğer günlerden farklı bir atmosfer belirgin bir şekilde hissedilebiliyor.”

Mardin: ‘Pifkana hane’, bildiğin palyaço…

Özellikle Süryanilerin yaşadığı ve Hıristiyan nüfusun yoğun olduğu Mardin de Noel’in coşkuyla kutlandığı şehirlerden biri. 25 Aralık sabahı erken saatlerde kiliseye gidildiğini ve orada Hıristiyan cemaati arasında Noel Bayramı’nın kutlandığını söyleyen Ferit Altınsu, Midyat’taki atmosferi şöyle anlatıyor: “Kiliseden çıkışta ilk bayramlaşmalar burada cemaat arasında gerçekleşir. Daha sonra kilise salonuna geçilerek, burada erkekler, Metropolit, papaz veya dini adamı, kim varsa, onun bayramını kutlamak için bir süreliğine otururlar. Ardından herkes eve geçip aile bireyleri ile bayramlaşır. Genelde kilise çıkışında kahvaltı yerine etli bir yemek yenir, ardından karşılıklı bayram ziyaretlerine geçilir. Çocuklar ve gençler gruplar halinde evleri dolaşır ve insanların bayramını kutlar.”

Yeni yıl kutlamalarının hayli renkli geçtiğini söyleyen Altınsu, Mardinli Hıristiyanlara özgü ‘pifkana hane’ denen ve günümüz palyaçolardan farksız insanların, eskiden 31 Aralık günü yaptıklarını da şöyle anlatıyor: “Yeni yıl için, günümüzde pek seyrek olsa da, ‘pifkana hane’ dediğimiz bugünün palyaçolarına eşdeğer kişiler, iki kişiden oluşan gruplar halinde yılbaşı gecesi insanların evlerini dolaşır, çeşitli kısa skeçlerle evdeki çocukları eğlendirirlerdi. Bunun karşılığında gittikleri evden bir miktar kuruyemiş veya meyve toplar ve bunları başka ihtiyaç sahiplerine dağıtırlardı.” 

Kaynak: AGOS, Vartan Estukyan ; Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2014

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım