Bir adı da "Deyrulumur" olan Süryani manastırı İ.S.397'de yapıldığında küçük bir kiliseydi. Şimdi, uzun geçmişin her aşamasına tanıklık eden bir külliye olarak Tur Abdin'in de simgesi...Tarihe, insan emeğine ve yerel mimariye saygılı bir restorasyon örneği yaratılıyor.
Ülkemizin kültür alaşımında sessiz ve alçak gönüllü bir uygarlık kimliğiyle yer alan Süryani toplumunun, 1997'de 1600. yaş gününü kutlayan Mor (Aziz) Gabriel Manastırı'ndayız. Tarihi Kentler Birliği'nin 23-26 Mayıs 2002 günlerindeki Şanlıurfa buluşması nedeniyle düzenlenen gezi programında, Midyat ziyaretimizi bu tarihi manastıra da merhaba diyerek daha bir anlamlı kılıyoruz.
Mardin'deki ünlü Deyrulzafaran Manastırı'ndan (İS 490'lar) yaklaşık 100 yıl daha yaşlı olmasına rağmen ana yollardan uzak olması nedeniyle yakın yıllara dek daha az ziyaret edilen Mor Gabriel Manastırı Midyat-İdil yolunun 18. km'sinde.
Giriş bahçesindeki park yerinde yerli ve yabancı turist otobüslerinden biri kalkarken diğeri geliyor. Belli ki sadece Süryaniler değil, tarihe ve kültür çeşitliliğine duyarlı vatandaşlarımız da Mor Gabriel'in "Tur Abdin"deki vakur ve saygın duruşunu merak ediyorlar.
Tur Abdin, yaklaşık 400 yıldır Mezopotamya'da yaşayan Süryanilerin tarihsel yurdu olan bölgenin adı. Bugün bir bölümü Suriye sınırları içinde kalsa bile, asıl coğrafyası Güney-Doğu Anadolu bölgemizdeki Mardin-Nusaybin-Midyat üçgeni diyebiliriz.
Nitekim, Mardin'deki Kırklar Kilisesi (Mor Behram ve Şaro) ile Deyrulzafaran ve Midyat'taki Mor Gabriel'le birlikte Mor (Azize) Şimuni kilisesi gibi bazıları bugünde Süryani toplumuyla yaşayan çok sayıda anıtsal yapı, Tur Abdin'in kültürel dokusunu kalıcı kılıyorlar..
Nusaybin'deki İS.350'lere takvimlenen Mor Yakup kilisesindeki arkeolojik kazılar ise bölgenin binlerce yıllık yaşanmışlık tarihindeki bilinmeyenleri gün ışığına çıkarıyor. İS.397'de Mor Samuel tarafından kurulan Mor Gabriel Manastırı, Filistin'deki ünlü Mor Saba Manastırı'ndan bile 80 yıl daha eski.
İS. 613'ten 1088'e kadar Tur Abdin Metropolitlerine (Süryani Ortodoks dini liderleri) ev sahipliği yapan Mor Gabriel Manastırı, bugün de aynı misyonu sürdürüyor. 1973'ten beri manastırın müdürü olan Mor Timotheos Samuel Aktaş, 1985'ten bu yana da Tur Abdin Metropoliti.
Ziyaretimiz sırasında manastırda sürmekte olan restorasyon çalışmalarını da anlatan ve Süryani toplumunun kültür neferlerinden olan Yusuf Beğtaş diyor ki: "1600 yıllık geçmişin hemen tüm aşamalarını belgeleyen yapı kalıntılarını koruyarak ve göstererek onarım yapıyoruz".
Gerçekten de özellikle tarihi duvarların ve mekanların özgün ve eskimiş durumlarını bozmadan yapılan bu restorasyondaki yakın dönemlere ait kesimler için de gösterilen aynı özen, gruptaki mimarları hayran bırakıyor. Bazı son bölümleri de "20. yüzyıl ekleri" olarak ve yine "eskiyle uyum içinde" gerçekleşen Mor Gabriel Manastırı, şimdi bu restorasyon sayesinde tarihiyle birlikte yaşamaya hazırlanıyor.
Metropolit Mor T.Samuel Aktaş, o gün bizi yolcu ederken teşekkür ettikten sonra şunu ekledi: "Sadece Tur Abdin bölgesinin değil, bu ülkenin ve Türkiye'nin tarihinin ve kültürünün bir parçası olmak bize gurur veriyor..."
Bizde Süryani dostlarımızla ne kadar onur ve kıvanç duysak azdır. Tüm mimarları gidip o tarihe ve insan emeğine saygılı restorasyonu görmeye, herkesi de Süryanilerin insancıl ve yurtlarına bağlı kültürleriyle Mor Gabriel Manastırı'nda tanışmaya davet ediyorum...
Oktay Ekinci- 13 Haziran 2002 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki Kültür Bölümü-Uygarlıkların İzinde adlı yazı dizisinden alınmıştır.