Maruz kaldıkları baskılar sonucu binlerce yıldır yaşadıkları vatanlarından göç etmek zorunda bırakılan Süryani vatandaşlarımızdan birkaç aile tekrar doğdukları topraklara geri dönmeye başladı. Bazı dini mekanlar restore edildi. Geçmişle yüzleşebilmek ve bu toprakların solan renklerini yeniden kazanması için umut olan bu gelişmeler bazı kesimleri ise rahatsız etti. Yaşanan gelişmeleri çarpıtan ve abartan bu kesimler provokatif komplo teorileri ile yayınlara başladı.
BÜYÜK ASUR DEVLETİ KURACAKLARMIŞ
Saadet Partisi’nin yayın organı olan Milli Gazete’de dün yayınlanan “Toprak Satışıyla Ortaya Çıkan Yeni Tehlike Midyat'a Vatikan kolonisi!” başlıklı haberde Süryaniler hedef gösterildi. Güneydoğu’da Büyük İsrail, Büyük Ermenistan, Büyük Kürdistan kurulacağı teorileri üzerine yıllardır yayınlar yapan Milli Gazete şimdi de Büyük Asur Devleti kurulacağını iddia etti.
Haberde şöyle dendi:
“Yabancılara toprak satışı, Güneydoğu'da Büyük Asur Devleti idealindeki Nasturi, Süryani ve Asurileri harekete geçirdi. Türkiye aleyhine Stokholm, İsveç, Avustralya ve 3 ABD Eyaletinde Sözde Seyfo (kılıçtan geçirme) Soykırım Anıtı diken Büyük Asur lobisinin Avrupa ülkelerinin desteğiyle Türkiye'de özellikle Antakya, Urfa ve Mardin'de toprak alımı için harekete geçtiği bildirildi.
Milli Gazete'ye açıklamalarda bulunan Araştırmacı Yazar Doğan Bekin, tarihte Güneydoğu'dan Musul'a kadar uzanan bölgede kurulmuş olan Büyük Asur Devletini yeniden canlandırmak isteyen Nasturi, Süryani ve Asurilerin büyük çalışmalar içine girdiklerini bildirdi.
Doğan Bekin, "Büyük İsrail devletinin kurulması için yapılan çalışmaları herkes bilmektedir. Ancak bunu tamamlayacak bir başka önemli faktör de Güneydoğu’da Büyük Asur Devleti ile ilgili toprak satın alma ve toprakların el değiştirme süreci başlayacaktır" şeklinde konuştu.”
SÜRYANİLERİ GÖÇE ZORLAYAN ZİHNİYET YENİDEN İŞ BAŞINDA
Mardin Midyat’ta faaliyet yürüten Süryani Dernekler Federasyonu bu tür yayınların çoğalması üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:
Süryaniler kesintisiz bir şekilde 5000 yıldır bu topraklarda yaşıyorlar. Tarihte birçok yeniliğe imza atmış ve dünya medeniyetinin gelişmesine öncülük etmiştir. Yaşadığımız topraklarda yaşamın güzelleşmesi, insanlığın gelişmesi, din ve felsefenin yaşam bulması için Süryaniler büyük bir emek harcamışlardır. İslam kültürünün Ortadoğu’ya egemen olmasında Süryani aydınlarının katkısı büyüktür.
8. yüzyılda Bizansın baskılarından bunalan Süryaniler, İslam’la kader birliği yapmış ve Mezopotamya ile Anadolu kapılarını İslam ordularına açmıştır. O tarihten sonra da kardeşçe bir yaşamı yaratmanın kavgasını vermişlerdir. Her dönemde olduğu gibi o dönemde de bu kardeşliğin gelişmesini engellemeye çalışan karanlık zihniyetler ortaya çıkmıştır. Kimi zaman da bu karanlık zihniyetler, egemen anlayış haline gelmiş ve insanlara büyük zararlar vermiştir. İşte bu karanlık zihniyetlerin hayata geçirdiği uygulamalar nedeniyle bölgedeki Süryanilerin sayısı gün be gün azalmıştır.
Süryanilerin son 100 yıllık süreç içerisinde yaşadıkları; 1915 Seyfo, 1924 Hakkari Sürgünü, 1928’te Süryani Okullarının kapatılması, 1930 yılında Süryani Patrikliği’nin sürgün edilmesi, varlık vergisi, 5-6 Eylül olayları ve 1964 Kıbrıs olayları nufuslarının tarihi topraklarında azalmasına ve git gide yok olmasına sebep olmuştur. Bütün bunlara rağmen doğup büyüdüğü topraklarda yaşamak isteyenlerin direnci de 1985-95 yılları arasında faaliyete sokulan İttihat ve Terraki kökenli Ergenekon’cu zihniyetin uygulamaları olan “Faili Meçhul”ler döneminde 50’ye yakın Süryani’nin katledilmesi sonucunda kırıldı. Böylece Süryaniler’in toprakları, Süryaniler’den arındırıldı.
Dünyada ortaya çıkan gelişmelere ve Türkiye’nin modern dünyayla bütünleşme sürecinde attığı adımlar, Süryaniler’in yeniden kendi topraklarına dönüş umudunu da ortaya çıkarmış ve birçok zorluğa rağmen bazı Süryaniler bu umudu gerçekleştirmek için adım attılar. Ancak Süryaniler’in attığı bu adımlar, karanlık zihniyet sahibi ve bütün yaşam kaynağını düşmanlıklardan alanları yeniden harakete geçirdi. Geçmişte nufusunun büyük çoğunluğu Süryaniler’den oluşan Turabdin ve Hakkari bölgesinde bugün yaklaşık 4’000 Süryani bulunmaktadır. Oysa yurtdışında, adı geçen bu bölgelerden göç etmiş 300’000’den fazla Süryani yaşamaktadır. Dürüst insanlar bunun hesabını yapmaya ve özeleştirisini vermeye çalışırken, son dönemlerde yeniden ortaya çıkan bir avuç karanlık zihniyetli insanın düşmanlık tohumları ekmesi düşündürücüdür.
Bizi düşündüren ve korkutan şey ise bu karanlık zihiyetli şovenist-faşistlerin, kardeşliği temsil eden din maskesinin arkasına saklanmasıdır. Bizler semavi dinlerin birbirine düşman olmadığına inanıyoruz. Ancak, son günlerde Milli Gazete, sanliurfa.com, vb. gazete, haber portalı ve Saadet Partisi GİK üyesi Doğan Bekin gibi kişilerin yazdıkları yazılarla dinler, inananlar ve etnik yapılar arasında düşmanlık tohumları ekmeye çalışıyorlar. Ki bunları yaparken de binbir türlü yalan ve iftiraya başvurmaktan kaçınmıyorlar.
Biz Hıristiyan ve Müslümanlar olarak bu topraklarda 1300 yıldır bir arada kardeşçe yaşamaya çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Beklentimiz tüm inanan, demokrat ve ilericilerin oluşturulmaya çalışılan bu düşmanlığa karşı tavır göstermesi ve karanlık tüm zihniyetlere dur demesidir. Bu anlamda Süryani Dernekler Federasyonu olarak her türlü çabayı sarfedip, bu karanlık faşizan zihniyete karşı, dostluk ve kardeşliği egemen kılmaya çalışacağız.
Saygılarımızla
Süryani Dernekler Federasyonu
Akçakaya Mah. Cumhuriyet Cad. No: 40 Midyat-Mardin
Tel: 0534 555 05 52 / e-Mail: suryani.federasyon@hotmail.com
Güncelleme Tarihi: 24 Mayıs 2012