HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
/ SÜRYANİLER AZINLIK OLUYOR
Bakanlar Kurulu’nun imzasına sunulan yeni Vakıflar Kanun Tasarısı ile 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın azınlıklarla ilgili hükmü ilk kez deliniyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı yasa tasarısında Süryaniler Türkiye’de yaşayan “azınlık”lar arasında gösterildi.

79 yıldır yürürlükte olan Lozan Antlaşması'na göre Türkiye’deki azınlıklar Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler olarak tanımlanıyordu.

Vakıflar Genel Müdürü Nurettin Yardımcı’nın başkanlığındaki Vakıflar Meclisi’nin hazırladığı tasarının gerekçesinde, aralarında ırk, dil ve din birliği olup beraberce yaşama arzusuna sahip ve milletin çoğunluğu içinde yaşayan toplulukların cemaat olarak tanımlandığı belirtilerek, “Ülkemizde bu tanıma uygun 4 grup gayrimüslim vardır ki, bunlar; Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani topluluğudur.” deniliyor.

Azınlıkların hukuku, 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile açıklığa kavuşturulmuştu. Lozan Antlaşması’na göre Türkiye’de bulunan gayrimüslimlerden sadece Rum, Ermeni ve Museviler azınlık olarak tanımlandı. Azınlıklar, Anayasa’nın 10. maddesiyle güvence altına alındı. Türk hukuk lügatinde azınlık ve cemaatler terimi eşanlamlı olarak kullanılıyor. Yasa tasarısında, Türkiye’deki gayrimüslim topluluklardan sadece Süryanilerin “azınlık” olarak görülmesi dikkat çekici bulundu. Hükümetin önünde bekleyen yeni Vakıflar Yasa Tasarısı ile azınlık vakıflarının statüsü tamamen değiştiriliyor. Tasarı yasalaşırsa 1936 yılından bugüne kadar geçerli olan azınlık vakıfları üzerindeki mal edinme yasağı ortadan kalkacak, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının uygun görüşü ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kararı ile iktisap edilen taşınmazlar azınlık vakıflarının listesine eklenecek.

Azınlıklar, 1936’dan bugüne kadar hiçbir şekilde mal ediniminde bulunamıyorlardı.

Türkiye’de 77 adedi Rum, 52 adedi Ermeni, 19 adedi Musevi, 10 adedi Süryani, 1 adedi Bulgar, 2 adedi Gürcü, 3 adedi Keldani ve 1 adedi esnafa ait olmak üzere toplam 165 gayrimüslim vakfı bulunuyor. Rum cemaatinin 44’ü ilkokul, 9’u lise ve ortaokul, 1’i papaz okulu olmak üzere 54, Ermeni cemaatinin 22 ilkokul, 5 orta, 5 lise olmak üzere 32, Musevi cemaatinin 4’ü ilkokul, 1’i lise olmak üzere 5 okulu bulunuyor. 1953 yılında çıkarılan “Yabancı Okullar Hakkında Yönerge” isimli yönetmelik gereği bu okulların şube açmaları, sınıflarının sayılarını artırmaları dahi yasak kapsamında bulunuyor. Yeni Vakıflar Yasası’nın çıkması durumunda bu okullar gayrimenkul edinebilecek, yeni şube açabilecek.

(Zaman Gazetesi, 5 Şubat 2002, Ömer Şahin)

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım