Barış ve Demokrasi Partisi’nin eylemini izlerken polisin fiziki şiddetiyle karşılaşan Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Mehmet Halis İş’e, Midyat’taki etnik ve dini gruplar, sahip çıktı.
Midyat ilçesinde
Süryanileri,
Mıhellemileri,
Seyitleri,
Arapları ve
Kürtleri temsil eden
22 sivil toplum kuruluşu ve Midyat Sivil Toplum Meclisi ile çok sayıda duyarlı vatandaş basın açıklamasıyla, polisin basın görevlisine olan müdahalesini kınadı.
Gazeteciler, işini yapmasına engel olan, hakaret eden ve kameralarını elinden almaya çalışan polislere tepki olarak; gözlerini, ağızlarını ve kulaklarını bantlayarak, ellerini kelepçelediler. Eylem süresince, basın mensupları kamera ve fotoğraf makinelerini yere bırakarak tepkilerini dile getirdi. Basın açıklamasına bazı vatandaşların köpekleriyle gelmesi dikkat çekti.
Midyat Sivil Toplum Meclisi Dönem Sekretaryası Genç İşadamları Derneği adına basın açıklamasını Mehmet Ali Aslan okudu. Basın mensuplarına kolluk kuvvetlerince uygulanan yasa dışı uygulamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Aslan, görevlerini yapmak dışında hiçbir şeyle itham edilemeyecek gazetecilere açıkça yapılan müdahalenin düşündürücü olduğunu kaydetti.
Aslan, gazetecilerin görevlerini yaparken polisler tarafından hakarete uğramalarının, araçlarına el konulmasının, açık alanda yapılan bir etkinlikte görüntü almalarının engellenilmeye çalışılmasının demokrasilerin değil, diktatörlüklerin özelliği olduğunu vurguladı.
Gazetecilerin devlete değil topluma karşı sorumlu olduğunun altını çizen Aslan, benzeri istibdat rejimlerinde görülebilecek bir zihinsel körlükle yasalarla güvenceye alınmasına rağmen gazetecilerin işini yapmasına engel olan, hakaret eden ve kamerasını elinden almaya çalışan ilgili polis veya polisleri şiddetle kınadıklarını ifade etti.
Basın mensuplarına karşı girişilen bu kabul edilemez saldırıyı kamu vicdanında mahkûm etmeye davet ediyoruz diyen Aslan, “Midyat’ın yerel ve ulusal düzeyde sesi, kulağı olan, şehrimizin tanıtımında büyük emeği bulunan deneyimli gazeteci Mehmet Halis İş ve diğer gazetecilere yapılan çirkin müdahaleyi insanlık ayıbı olarak değerlendiriyoruz. Demokrasinin ve açık toplum olmanın sindirilemediğini bir göstergesi olarak görüyoruz. Basın özgürlüğünü; gazetecilere özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin olmazsa olmazlarından biri olduğu için önemsiyor ve talep ediyoruz. Biz biliyoruz ki, özgür bir basın özgür bir toplum demektir. Basını özgür olmayan bir toplum demokratik ve özgürlükçü bir toplum olamaz” dedi.
Midyat Sivil Toplum Meclisi olarak savcıları görevlerinin gereğini yapmaya çağıran Aslan, şöyle konuştu; “Yaşanan bu olay yasaları uygulamakla görevli olan yürütücülerin yapılan yasal değişiklikleri özümseme konusunda zorlandıklarını göstermektedir. Bu da göstermektedir ki demokrasi ve insan hakları konularında beklenen ve özlenen değişikliklerin sadece yasal düzenlemelerle anlam bulamayacağı, aynı zamanda yasa yürütücülerinin de bu tür konularda eğitime ihtiyaç duyduklarını bize göstermiştir. Yasal düzenlemeler ile yasa yürütücülerinin davranışlarının uyumlu olmaları gerekmektedir. Aksi halde hükümetin yapmış olduğu yasal düzenlemeler havada kalacaktır.” diye bitirdi.
Gazeteci Mehmet Halis İş, olayla ilgili olarak, “Fiziki müdahale ve tehditler bir kez daha göstermiştir ki yasalar ne kadar değişirse değişsin zihinlerdeki zorbalık bertaraf edilmedikçe insan haklarına dayalı, özgür haber yapma ve alma hakkı güvencede değildir. Eylem esnasında hepimiz görüntü alıyorduk. Kameramı kırmaya çalıştılar. Bize karşı hakaretvari konuştular. BDP’liler araya girerek bizi polisin elinden kurtardı. Hukuki yollara başvurmayı düşünüyorum” dedi.
Destek veren örgütler
Sarıkaya (Haldeh) Köyü Kalkındırma ve Yaşatma Derneği, Umutla Yaşam Derneği, Genç Kalemler Derneği, Süryani Kültür Derneği, Mıhellemi Dinler arası Diyalog Derneği, Din-Sen Temsilciliği, Selahaddin Eyyubi Derneği, Narlı Köyü Derneği, Kuyumcular Derneği, Elbeğendi Köyü Derneği, Yemişli Köyü Derneği, Gülgöze Köyü Derneği, Alagöz Köyü Derneği, Genç İşadamları Derneği, Eğitim-Sen Temsilciliği, Özgür Eğitim-Sen Temsilciliği, Eğitim Bir-Sen Temsilciliği, Din Bir-Sen Temsilciliği, Türk Diyanet Vakıf-Sen Temsilciliği, İskenderun Marder Derneği, Uluslar Arası Tehdit Altındaki Halklar Örgütü Türkiye Temsilciliği ve Sivil Medya Platformu.
BASINA SALDIRININ AYRINITLARI:

17 Temmuz 2010 günü Midyat’ta yapılan bir gösteriyi izleyen Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Mehmet Halis İŞ’e yapılan fiziki müdahale ve tehditler bir kez daha göstermiştir ki yasalar ne kadar değişirse değişsin zihinlerdeki zorbalık bertaraf edilmedikçe insan haklarına dayalı, özgür haber yapma ve alma hakkı güvencede değildir.
Dünyanın hiçbir yerinde basın mensubuna küfredilmez ve görevini yapmasına engel olunamaz. Dün Midyat’ta yaşanan arbedede polisin tek “suçu” görevini yapmak olan DHA muhabirine müdahale ederek kamerasını almaya çalışması kurumsal ve sistematik zorbalığın 90’lı yıllarda kalmadığını ve sürdürüldüğünün ifadesidir.
Benzeri istibdat rejimlerinde görülebilecek bir zihinsel körlükle yasalarla güvenceye alınmasına rağmen muhabirin işini yapmasına engel olan, hakaret eden, kamerasını elinden almaya çalışanları ve temsil ettiklerini şiddetle kınıyoruz…
DHA muhabirine yapılan saldırı kamu vicdanına ve haber alma hakkına saldırıdır. Bu vesile ile cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyoruz…
Basın özgürdür. Bu özgürlüğünü insanların özgürce bilgi ve haber edinme hakkının kutsallığından alır. Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi demokratikleşme sürecinde olan Türkiye’de de basın özgürlüğü yasal güvenceye alınmıştır. Basın Kanunun 3. maddesinde “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme …. haklarını içerir.” denilerek bağlayıcı hale getirilmiştir.
Basın özgürlüğünü; gazetecilere özgü bir hak olduğu için değil, demokratik toplumların ve demokratikleşmenin “olmazsa olmaz”larından biri olduğu için önemsiyor ve talep ediyoruz.
Biz biliyoruz ki, özgür bir basın özgür bir toplum demektir. Basını özgür olmayan bir toplum demokratik ve özgürlükçü bir toplum değildir. AİHM’ye göre, özgür bir basın, demokrasilerin işlemesinde temel bir role sahiptir. Basının görevi, kamuoyunu ilgilendiren bütün konularda bilgi vermektir.
Midyat gibi çoğul kimliklerin barış içinde bir arada yaşayabilmesinin eşsiz örneği sergilenirken tüm duyarlı çevreleri basın mensuplarına karşı bu kabul edilemez saldırıyı kamu vicdanında mahkûm etmeye çağırıyoruz…
Renkler Solmasın Kültürler Kaybolmasın olarak basın emekçisi arkadaşımız Mehmet Halis İş'e yapılan bu saldırıyı kınıyor ve site ekibi olarak saldırıya uğrayan arkadaşımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Geçmiş olsun sevgili dostumuz M.Halis İş, bütün desteğimizle Süryaniler olarak yanındayız.
Güncelleme Tarihi: 18 Temmuz 2010