Soyadı kullanımındaki ırkçı yasak, Midyat’ta Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı
Kamil Yiğit, Soyadı Kanunu’nun “
Yabancı ırk ve millet isimleriyle” soyadı kullanılmasını yasaklayan hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Soyadını Süryanice ‘Bartuma’ olarak değiştirmek isteyen
vatandaşı haklı bulan yargıç, kanundaki yasağın Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çekti.
Türkçe dışındaki isimlerin kullanılmaması için ‘zihniyet’ değişiminde zorlanan Türkiye, baştan sona ‘
ırkçılık’ izleri taşıyan 1934 yılında çıkarılmış
75 yıldır uygulanan Soyadı Kanunu ile yüzleşme fırsatı buldu.
Kanun ne diyor: Kanunun daha birinci maddesinde “Her Türk öz adından başka soyadını da taşımağa mecburdur’ deniyor. 3. madde ise her yönüyle tartışmalı: “Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz” hükmünü içeriyor.
Soyadı tahsisi istemi: Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi Hâkimi Kamil Yiğit’i soyadı yasaklarını tartışmaya götüren süreç ise Süryani bir vatandaş tarafından açılan ‘soyadı tahsisi’ istemli davayla başladı.
Halen ‘Ay’ soyadını taşıyan vatandaş, mahkemeden kendisine ‘Bartuma’ soyadını vermesini istedi. Süryani vatandaşı bu davada temsil eden Avukat Rudi Sümer, taleplerine engel oluşturan yasanın ilgili bölümünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine götürülmesini istedi.
Yiğit de avukatın Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi buldu ve Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinin davayla ilgili olan ‘Yabancı ırk ve millet isimleriyle’ ibaresinin Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürülmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi de davayı 16 temmuzdaki gündemine aldı. Mahkeme bu ilk incelemede eksiklik belirlemezse davayı esastan incelemeye başlayacak.
“Bu ayıp bitmeli”
Süreci başlatan Avukat Rudi Sümer, Taraf’a davayı ve önemini anlattı. Daha önce de aynı mahkemeye cemaatten başka kişiler adına soyadı tahsisi davaları açtıklarını söyleyen Sümer, önceki hâkimlerin bu başvuruları reddettiğini belirtti. Sümer, “Biz, aykırılık iddiamızı asıl olarak anayasanın eşitlik ilkesine dayandırmakla birlikte, AİHS’nin özellikle 2. maddesine ve soyadı özgürlüğüne güvence getiren AİHM kararlarına da atıfta bulunduk. Başvurumuzu yerinde görüp Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan mahkemenin talebinin kabulüyle, bu ayıplı duruma son verilmesini umuyoruz. Türkiye yakın tarihte Nüfus Kanunu’nu değiştirdi, ancak Soyadı Kanunu’na nedense dokunan olmadı. Mahkemedeki iptal davası nedeniyle bu kanundaki diğer hukuka aykırı hükümler de değiştirilmelidir” dedi.
Kaynak: Taraf Gazetesi, Güncelleme Tarihi: 22 Temmuz 2009