HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
/ OBAMA'NIN EN SEVDİĞİ YAZAR

ABD Başkanı Obama’nın, kitabını çok beğendiğini söylemesiyle yıldızlaşan, Türk vatandaşı Süryani bir anneyle İrlandalı bir babanın çocuğu olan Joseph O’Neill, Milliyet’in sorularını yanıtladı. Her yıl Türkiye’ye gelen ödüllü yazar Joseph O’Neill, “Mersin çok gelişti çocukluğuma göre. O yıllarda tek eğlencemiz Tommiks ve Tom Braks okumaktı” diye konuştu.

ABD’li yazar Joseph O’Neill’in üçüncü romanı “Netherland” geçen yıl piyasaya çıktığında New York’taki edebiyat çevrelerinin övgüsü ile karşılanmış, F. Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby”sine benzetilmişti. Ancak kitabı ve yazarı starlığa yükselten gelişme, ABD Başkanı Barack Obama’nın bir röportajında “Bu aralar sadece brifing notu okumaktan bunaldım. O’Neill’in Netherland’ı bana büyük keyif verdi” demesiyle yaşandı. Pen/Faulkner Ödüllü yazar Joseph O’Neill ile New York Halk Kütüphanesi’nin bahçesindeki bir okuma gününde konuştuk. Yazar ailesini, kitabını ve Türkiye’ye bakışını şöyle anlattı: 

Ankara’da yaşıyorlar’
Türkiye ile bağlantınızı anlatır mısınız?
Annem Karolin Dakad, 1900’lerin başında Mersin’e göç eden Süryani bir ailenin kızı. O zamanlarda tabii Mersin’de bütün diğer Akdeniz kentleri gibi Rumlar, Araplar, Süryaniler bir arada yaşarmış. Cumhuriyetle birlikte Türkleştirilmişler. Annem İrlandalı babamla o dönem çalıştığı Mersin’de tanışmışlar. Ben İrlanda’da doğdum. Mozambik, İran, Güney Afrika, Türkiye ve Hollanda’da büyüdüm. Şimdi New York’tayım. Ama onlar hâlâ Türkiye’de, Ankara’da yaşıyorlar. 

Türkiye’ye gidip geliyor musunuz?
Her yaz tatile gidiyorum elbette. Kuzenlerim var. Anneannem Arapça ve Fransızca konuşurmuş, annem Fransızca ve Türkçe ile büyümüş. Kuzenlerimin ilk dili Türkçe ve artık Müslümanlarla evliler. O toplulukları ayıran dini duvarlar yok olmuş durumda. Mersin çok gelişti benim çocukluğuma göre. Benim o yıllardan hatırladığım, tek eğlencemiz Tommiks ve Tom Braks okumaktı. 

Türkiye’deki değişimi gözlemleyebiliyor musunuz?
Siyasi ortamı çok takip edemiyorum itiraf edeyim. Ama değişim hep korkutur. İçinde kayıp barındırır. Ve bir şeylerin kaybı iki tarafa da korku verir. Şimdi önemli olan laik geleneği yaşatırken yüzyılların dini geleneğini de kullanabilmek. Türkiye için harika bir fırsat olduğuna inanıyorum. Dikkatli yönetilirse Türkiye, demokratik ve açık bir toplumla Müslüman bir halkın bir arada olabildiğini gösteren bir liderlik örneği olabilir. 

Kitaptan bahsedelim, bu kadar parlayacağını, Başkan Obama’yı etkileyeceğini tahmin eder miydiniz?
Hayır. Küçük ve iyi bir roman olacaktı. Ama bazı kitaplar diğerlerinden daha şanslıdır.

Biz şiddete alışkınız

11 Eylül’den sonra New York’a yerleşen bir Hollandalı bankacının gözünden bu şehirdeki göçmenlerin hayatını anlatıyorsunuz. Nedir özel olan?

Biz Türkiye’de, Avrupa’da yüzlerce yıldır siyasi şiddete alışkınız. Bu ülke için böyle bir şey yoktu. 11 Eylül saldırısının televizyonlar önünde olduğunu da hatırlatmak gerek. Ülke bir günde devrildi. Ama New York şehri yüzyıllardır göçmenlere garip bir şekilde hiçbir ayrım yapmadan kapılarını açıyor. Kimse kökeninizi, dilinizi, dininizi sormaz. Ne verebileceğinize bakar. Paris ve Londra’nın buradan öğrenecekleri var. Bunu anlatmaya çalıştım.

Nasıl yazıyorsunuz? Bir matematiği var mı?
Romancılık çok verimsiz bir iş aslında. Tutkuyla bağlı değilsiniz hiçbir mantığı olmayan bir iş. 

Orhan Pamuk, her gün disiplinli olarak yazmak zorunda olduğunu söyler oysa.
Her yazarın tarzı ayrıdır. Orhan Pamuk’un anlatması gereken daha geniş bir arka plan var. Benim öyle değil. Yazdığım konuların pek çoğu daha önce yazılmış mekanlar, zamanlarda geçiyor. O nedenle ben sadece idealler üzerine yoğunlaşabiliyorum. Ben Pamuk’a göre daha hayalperest bir yazarım aslında.

En çok satanlar listesinde...
Joseph O’Neill’in romanı, 11 Eylül saldırılarından sonra evlerinden taşınıp Chelsea Oteli’ne yerleşen bankacı Hans van den Broek ve eşinin parçalanan evliliğini anlatırken, Hans’ın kriket oynarken tanıştığı Trinidadlı göçmen Chuck Ramkissoon’un gözünden New York’un “ötekilerini” hikâyeye katıyor. Haftalardır New York Times gazetesinin en çok satan kitaplar listesinde yer alan kitap geçen hafta 27. sıradaydı. Eleştirmenlerce “içinde 10 iyi roman kadar hayat barındıyor” diye nitelendirilen “Netherland”, Türkçede de yayımlanacak.

Kaynak: Milliyet, Ahu Özyurt

Güncelleme Tarihi: 13 Temmuz 2009

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım