HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
Ozan BİLİR / 1000'DEN FAZLA GAYRIMENKULE EL KONULDU
TESEV’in raporuna göre: Ermeni, Rum, Süryani ve Keldani cemaatlerine ait 1000'den fazla gayrimenkule devlet tarafından el konuldu. Musevi ve Rum Cemaatine ait el konulan vakıf sayısı ise 48. Vakıflara ilişkin yasal mevzuat kaos niteliği taşıyor…

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından hazırlanan, “Türkiye’de Gayrimüslim Cemaatlerin Vakıf ve Taşınmaz Mülkiyeti Sorunu” başlıklı rapor açıklandı.Hukukçu Dilek Kurban ve avukat Kezban Hatemi tarafından kaleme alınan rapor'da cemaat vakıflarının mülkiyet sorununun Osmanlı’dan bugüne izlediği serüven ve AB sürecinde kabul edilen yasaların sorunu çözmekte ne derece etkili olduğuna dair değerlendirmeler bulunuyor.

Rapor'un ayrıntıları ise şöyle: Kasım 2008 itibariyle, Musevi Cemaatine ait 24 vakıf, "hayri ve fiili kıymeti kalmadığı" gerekçesiyle yönetimine devlet tarafından el konulurken, Rum Ortodoks Cemaatine ait el konulan vakıf sayısı ise 24, gayrimenkul sayısı ise binden fazla. Tapuda Ermeni Cemaatine ait olmasına rağmen 30'dan fazla gayrimenkul'e yine devlet tarafından el konuldu. Süryanilere ait bir kilise ve bir bina da yine devletin el koyduğu yerler arasında.

YENİ YASA SORUNLARI ÇÖZMÜYOR
Raporda 9. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği fakat 10'uncu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından imzalanan yeni vakıflar kanunu yasasına da değinilir. Yeni kanunun getirdiği düzenlemelere rağmen vakıfların sorunlarına çözüm getirmediği belirtilen raporda, "bazı konularda mevcut durumdan daha geriye gidiş yaşanmıştır. Cemaat vakıflarının Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliğine alınması malların el konulmasını daha da genişletmiş, kanuni bir dayanak bulunmuştur." deniliyor.Raporda, yasalarda yer alan kısıtlı hakların bürokratik yönetmelikler ve kamuoyu ile paylaşılmayan genelgelerle büsbütün kısıtlandığına dikkat çekilirken, el konulan malların iadesi için Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme kurallarını ve anayasadan doğan sorumlulukları yerine getirmediği vurgulanıyor.

Vakıflarla ilgili düzenlemelerin ve uygulamaların göz önüne alındığında vakıflara ilişkin yasal mevzuatın kaos niteliği taşıdığına dikkat çekilen raporun çözüm önerileri ise şöyle:

LOZAN'DAN DOĞAN HAKLAR TANINMALI
Cemaat vakıflarının sorunlarını çözmeye yönelik düzenlemeler yapılırken gözetilmesi gereken temel hedef adaletin ve hukuk devletinin korunması olmalı. Bütün gayrimüslim vatandaşlar ve vakıfların Lozan'dan doğan hakları tanınmalı.Cemaatlerin ellerinden alınan malları iade edilmeli. Diyanet İşleri Bakanlığı'nın sorumlu olan devlet bakanlığı yerine gayrimüslim ve Aleviler dahil olmak üzere dini cemaatlerle ilşikileri düzenleyecek Din İşleri Bakanlığı kurulmalı. Raporun yazarlarından Avukat Kezban Hatemi, Cemaat vakıfları sorununun, insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü bakımından bir demokrasi sorunu olduğunu belirterek," Hiçbir kural ve kritere değer vermeden cemaatlere ait malla gasp ediliyor. Avrupa Birliğine uyumlu yasalarla cemaatlerin sorunlarını çözeceğiz denilirken diğer taraftan, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün açtığı davalarla aksi yönde uygulamalar yapılıyor. Müslüman Vakıfların kültürel varlıkları korunurken, Gayrimüslim vakıflarının varlıkları yok edilmeye bırakılıyor. Vakıflar sorunu demokrasiyi tıkayan tıkaçlardan en önemlilerindendir. Aldatmaca ve unutturma politikalarıyla sorun çözülemez." dedi.

AMAÇ GAYRİMÜSLİMLERDEN KURTULMAK
Lozan Anlaşmasından bu yana Türkiye'de gayrimüslimlerden kurtulma amacı güdüldüğünü ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Elçin Macar ise, "Cemaat vakıflarına el konulması ise bu kurtulma politikasıyla ilgili ve hızlı kurtulmanın araçlarından birisi." sözleriyle Türkiye'nin gayrimüslimlere karşı uyguladığı politikaları eleştirdi.

RAPORUN TAM METNİ

Kaynak: Bir Gün Gazetesi, Güncelleme Tarihi: 16 Mart 2009

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım