mara

             
 
HABERLER
Haber Arşivi
Tarihi Süryani Manastırı Restore Edildi

Süryani Kilisesinde Yoga Saygısızlığı

1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

geri | | ileri
 
 
Ibon Villelabetia / MANASTIRIN HUKUK SAVAŞI
Türkiye Suriye sınırı yakınlarındaki ücra bir köyde, komşu köylerle yaşadığı bir toprak anlaşmazlığı dünyanın faaliyetteki en eski Hristiyan manastırlarından birinin geleceğini tehdit ediyor. Reuters Haber Ajansı, bu haberi 'Manastırın toprak savaşı' içeriğiyle veriyor

Eleştirmenler, Avrupa çapında Hristiyan kilise grupları için bir düstur haline gelen anlaşmazlığın, küçük Hristiyan toplumunun Türk devleti tarafından gördüğü uzun zulüm tarihinde yeni bir aşama olduğunu söylüyorlar. Minarelerin uzakta yükseldiği sarp tepelerde sıkışmış olan 15. yüzyıldan kalma Mor Gabriel Manastırında küçük bir grup rahip, İsa'nın dili olan Aramca sohbet ediyorlar. Burası, Türkiye'de yüzbinlerce Süryani Hristiyan'ın yaşadığı ve ibadet ettiği bir dönemden yadigâr.

Mor Gabriel Vakfı Başkanı Kuryakos Ergun, "Burası bizim toprağımız. 1600 yılı aşkın bir süredir buradayız. Bunu kanıtlayacak haritalarımız ve kayıtlarımız var. Bu toprakla ilgili birşey değil. Manastırla ilgili" dedi.11 Şubat'ta mahkemede karara bağlanması beklenen anlaşmazlık, Avrupa Birliği'ne katılmayı arzu eden, nüfusunun büyük bir bölümü Müslüman bu ülkede gayrimüslimlerin din özgürlüğü ve insan hakları açısından bir sınav niteliğinde.

Tartışma, Türk tapu yetkililerinin 2008'de ulusal tapu sicillerini yenilemek için Mor Gabriel ve çevre köyler civarındaki sınırları yeniden düzenlemesiyle ortaya çıktı.Rahipler yeni sınırların manastırın yüzyıllardır sahip olduğu geniş alanları köylere kattığını ve manastır topraklarını ormanlık alan olarak gösterdiğini söylediler. Hristiyan gruplar yetkililerin Süryani Ortodoks manastırını eninde sonunda yok etmeyi istediklerine inanıyor.

İddiaları, AB'nin, İslami kökenli AK Parti hükümetinin liberal ekonomik ve siyasi reformlarının yanısıra din özgürlüklerini desteklemek için daha fazlasını yapması gerektiğini söylediği bir zamana denk geldi. Davaları izlemek üzere manastırı ziyaret eden İsveç Ankara Büyükelçiliği Başkatibi Helena Storm, "Bu dava Türkiye'nin bir Avrupa Birliği üyesi olmak için karşılaması gereken siyasi kriterler ile ilgilidir. Türkiye'de azınlıkların dini özgürlükleri ve mülkiyet haklarına saygı gösterilmesi önemlidir" dedi.

Midyat ve bölgesel başkent Mardin'de Reuters'ın ulaştığı yerel yetkililer mahkeme sürecinin sürdüğünü söyleyerek yorum yapmayı reddettiler.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan azınlık hakları dahil, zorlu AB reformlarını kararlı bir şekilde yürütme sözü verdi.

--Türk Karşıtı--

Türkiye'nin katı laik yasaları adına yetkililer onyıllardır, Hristiyanlara ait milyonlarca dolar değerindeki mal varlığını kamulaştırdılar. Müslümanların yönetimindeki ancak inanç çeşitliliğinin olduğu Osmanlı İmparatorluğun'dan kalan Süryaniler, Ermeniler ve Ortodoks Hristiyan Rumlar pekçok kişi tarafından yabancı olarak görülüyorlar.Orta Doğu Hristiyanlığının bir kolundan gelen Süryaniler Türkiye'nin en eski toplumlarından biri. Aramca'dan gelen bir dil ile birleşen bu Hristiyanlar, çeşitli Ortodoks ve Katolik mezheplere bölündüler.

Atatürk 1. Dünya savaşının ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinden Türkiye'yi kurduğunda 250 bin Süryani vardı. Bugün sayıları 20 bin. Süryaniler 20 yüzyıl boyunca yeni laik cumhuriyetin ilk zulmünden kaçarak Avrupa'ya göç ettiler ve daha sonra güneydoğudaki ayrılıkçı Kürt asiler ve Türk ordusu arasındaki şiddetten kaçtılar.

Yerel bir savcı Ağustos 2008'de, üç köy muhtarının rahiplerin "Türk karşıtı eylemlerde bulunduğu" yönündeki şikâyetinin ve çocukları yasadışı bir şekilde Hristiyan inancına döndürdükleri iddialarının ardından ayrı bir dava açtı. Rahipler muhtarların Mor Gabriel'i İslam karşıtı olmakla suçlayarak Hristiyan karşıtı hisleri kışkırttığını söylediler. 12 haneli Çandarlı köyü sakinleri Hristiyanlıkla bir sorunları olmadığını söylüyorlar ancak manastırı, hayvanları için gerekli otlakları almakla suçluyorlar.

Süryani Evrensel İttifakı İnsan Hakları Bölümü Başkanı Daniel Gabriel, "Süryani halkının belkemiğinin yok edilmesi ve manastırın kapatılmasına yönelik sürekli bir kampanya var. Bu muameleler Türk hükümetinin onayı olmadan mümkün olamaz. Hükümet Süryani Hristiyan toplumunu korumak isteseydi, bu davayı durdururdu" dedi.

Türkiye'nin güneydoğusundaki pekçok kilise ve manastır terkedilmiş ya da yıkılmış durumda.Mardin Diyarbakır Süryani Metropoliti  Saliba Özmen, "Bir kilisenizin olması için cemaate ihtiyacınız var. Cemaat olmadan kilise yalnızca bir binadır" dedi.

--İşgaller ve Saldırılar--

Mor Gabriel Manastiri GirişiAvrupa ülkelerinden 126 Ortodoks, Protestan, Anglikan ve esli Katolik kilisesince oluşturulan Avrupa Kiliseleri Konferansı "Manastırın devamlılığına yönelik tehdit konusunda derin endişe duyduğunu" bildirdi. Grup meseleyi AB ve Türk yetkililerine iletti. Süryaniler tarafından "ikinci Kudüs" olarak görülen Mor Gabriel, bugünkü Suriye ve Irak sınırı yakınında MS. 397'de inşa edildi ve Roman, Bizans, Haçlı seferleri ve İslam ordularının işgallerini gördü. Manastır bir kere de Moğol lideri Timurlenk'in saldırısına uğradı.

Metruk bir hale gelmesinin ardından Mor Gabriel 1920'lerde hayata döndürüldü ve bugün manastırda yaşayan ve eğitim gören 35 erkek çocuğa Süryani inancıyla ilgili ve Aramca dersler veriliyor. Mor Gabriel her yıl pekçoğu Almanya ve İsveç'te yaşanan Süryani diasporadan 100 bin ziyaretçi alıyor.

Son birkaç yılda şiddetteki azalma ve Türkiye'nin AB bağlantılı reformlar çerçevesinde dilsel ve kültürel kısıtlamaları azaltmasıyla yüreklenen az sayıda Süryani aile diasporadan dönüş yaptı.Süryani kilisesi lideri Özmen, Türkiye'de değişikliğe karşı etkili muhafazakar güçler bulunduğunu ancak kendisinin iyimser olduğunu söyledi ve devlet televizyonunda geçen ay yayına başlayan, bir zamanlar yasak olan Kürtçe kanala işaret etti. Özmen, "Kültürel çeşitlilik Osmanlı dönemlerinden bu yana Türkiye'nin bir parçası oldu. Bu, gelecek için bizim en büyük garantimizdir" dedi.

Kaynak: Haber Bu Sitesi, Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2009

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım