Batman yöresindeki Süryani kilise ve manastırları yok olmanın eşiğinde... Çoğu tarihi kilise,
samanlık ve
ahıra dönüştü... Tarihi yapıtların taşları ,köy evleri ile hayvan barınaklarında kullanıldı.
Batman ve yöresinde Süryanilere ait kilise, manastır ve bey konaklar, ilgisizlikten harabe halini aldı. Köylüler, tarihi yapıtları ahır ve samanlığa dönüştürmeyi başardı.150-200 yıllık tarihi yapıtların yarısı ayakta kaldı. Şimdi de ayakta kalan diğerini de yok etmek üzereyiz.
Batman-Beşiri'ye bağlı Danalı, Ayrancı ve Yeni Pınar köylerindeki manastır, kilise ve bey konaklarının 50 yıl öncesine kadar aktif olduğunu itiraf eden köylüler, Tarihi yapıların boşalması ve sahipsiz kalmasından kimi ahıra, kimisi ise samanlığa dönüştürüldü diyorlar.
TARİHİ YAPITLARIN TAŞLARI KÖY EVLERİNDE!
Batman ve yöresinde azınlıklara ait tarihi yapıtlar, kaybolmaya yüz tutuyor. Kilise, manastır ve tarihi konakların inek, tavuk vb. gibi kümes hayvanların barınağı ile samanlığa dönüştürülmesi Kültür-Turizm İl Müdürlüğü yetkililerini harekete geçirdi. Tescilli yapıların içine tecavüz eden yeni yapılar kaldırılırken, yapı sahipleri hakkında da 2863 sayılı kanun gereğince soruşturma açıldı. Bir de tarihi yapıtların korunması için bekçilerin görevlendirilmesi kararlaştırıldı. Köylüler, 40-50 yıl öncesine kadar oturulan tarihi yapıların boşalmasıyla birlikte doğal tahribatların daha da artığına dikkat çekti. Yapıların köy içinde kaldığından sökülen taşların köy evi ve hayvan damı inşaatında da kullandığını belirten bazı köylüler, Köy evleri manastırların değişik kesimlerine inşa edilmiş durumda. Bazı köylerdeki manastır yapısının mülkiyetine bile bakılmaksızın köy evleri yapılmıştır. Manastırın alt katında kalan mekanlar ahır, samanlık ve depo olarak da kullanılıyor diye konuştular.
MANASTIRIN BAŞINA GELEN!
Ortaçağa ait Beşiri-Ayrancı köyündeki Mor Kiryakus manastırı, Süryani keşişlerinin kullandığı manastır ve okul olarak biliniyor. M.S. 9. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen yapı dikdörtgen planlı. Üç avlusu ve farklı boyutlarda odaları olan manastır, Süryanice bir kitabeye sahip. İki köy evi, manastırın avlusuna yapılınca, bu tarihi yapı bozulmuş. Bir de yolun bitimine manastırın taşları döşenmiş. Ayrancı köyünde büyük baş hayvan damında da manastırın taşları örülünce, tarihi manastır, eski görüntüsünden uzaklaşmış. Manastırın alt kattaki odaların girişleri de taşlarla kapatılmış. Tarihi yapının çoğu köyün içinde kalınca, bazı bölümleri de köylülerce ahıra dönüştürüldü. Manastırın sahipsizliğinden fırsatı değerlendirdiklerini de itiraf eden bazı Ayrancı köylüleri, Beton bir bina, kısmen manastırın kuzey cephesine oturtulduğu da ortadır. Kısacası, mevcut manastır yapısının mülkiyetine tecavüz vardır dediler.
BEY KONAĞI, SAMANLIK OLDU 
Beşiri-Danalı köylülerinin, Kasr kalesi nitelendirdikleri yapı da köyün ortasındaki en yüksek yerde. 150-200 yıl öncesine kadar Bey Konağı olarak kullanılan bu tarihi yapı, Mor Gabriel manastırındaki kayıtlarında Zercil köyü- Dire Kira diye geçiyor. İki katlı yapının duvarları bazalttan Horasan harcıyla örülmüş. Yıkılan Bey konağın ön cephesi kapanmış. Sağlam olan alt kattaki ara bölümleri de köylüler tarafından samanlığa dönüştürüldü. Depo amaçlı olarak kullanılan Bey konağı'nın 40 yıl öncesine kadar kullanıldığını söyleyen Danalı köylüleri şunları söylediler; Yapıda 30-40 yıl öncesine kadar oturanlar vardı. Bey konağının Güney cephesi ise ilgisizlikten son bir yıl içinde yıkıldı.
YENİ PINAR'DA KİLİSENİN YARISI KALDI
Beşiri ilçesine bağlı Yeni Pınar (Keverzo) köyündeki Süryani kilisesinin de tarihi 150-200 yıl. Köy ortasındaki höyüğün tepesine kurulan taş duvarlı kilise tek katlı. Yapının yarısının ayakta kaldığı Süryani kilisesi'nin ön sütunları mermer bloklarla kaplı. Köylüler, kiliseden sürekli taşları alınca, kilisenin yarısı ayakta kalabilmiş. Kiliseye ait köşeli mermer bloklardan ikisi, evlerden birinin önünde. Yapıdaki bazı mermer ve blokların bazı köylüler tarafından taş ve tellerle sökülerek hayvan barınağı, saman ve tezek depo alanlarına dönüştürüldüğünü söyleyen yetkililer, Maalesef kilisenin bir bölümünde saman ve tezek çuvalları depolanmış. Mimarinin batı alanında yer alan küçük mekanların ise bazı şahıslar tarafından ev eşyalarını depoladıkları kilitli alanlar olarak kullanması dikkat çekicidir. Bu önemli yapıda taş sökümünün önlenmesi için bir dizi çalışma yapılacak dediler.
Tarihi yapıtlarını definecilerin tahrip ettiği Süryani, Ermeni ve Yezidilere, köylülerden bir çağrı geldi.
TARİHLE BARIŞIK OLALIM
Batman'ın Sason, Kozluk, Gercüş, Hasankeyf ve Beşiri ilçelerinde Süryani, Ermeni ve Yezidilere ait bazı tarihi eserlerin son yıllarda defineciler tarafından tahrip edildiğini söyleyen köylüler, "Gelin, artık tarihinize, yapıtlarınıza sahip çıkın. Biz kardeşiz" diyorlar.
GEÇMİŞİN İZLERİNİ BİRLİKTE YAŞATALIM
Bir dönemler azınlıkların yaşamlarını bir arada sürdürdükleri Batman ve yöresinde, Kurban bayramı arifesinde Süryani, Ermeni ve Yezidilere, "Gelin artık, kilise, manastır ve tarihi konaklarınızı birlikte yaşatalım" çağrısı geldi. Merkezi İstanbul'daki Batman-Sason Ermeniler Derneği Başkanı Aziz Dağcı'nın, "Tarihimizi fenerle aradık. Tarih tescili için bizi gece köye çıkardılar" şeklindeki sözlerinin ardından Kozluk-Ağaçlık köyü sakinleri ile Sason, Gercüş, Beşiri ve Hasankeyf'teki bazı yerleşim birimlerinde farklı kültürlere ait izlerinin bulunduğu yerleşim birimlerindeki yurttaşlardan da anlamlı çağrı geldi. Özellikle Kozluk-Ağaçlık köyü sakinleri, Küsket köyü yakınlarında halen Ermeni ve Süryanilere ait kilise ve manastırlarda haç işaretleri ile mezarların bulunduğu alanları korumaya çalıştıklarına dikkat çektiler. Bir çok tarihi yapıta altın var deyip bazı tarihi eserlerin defineciler tarafından talan edildiğini belirten bazı köylüler, "Bir dönemler bu topraklar çok çeşitliliği bir arada yaşadı. Azınlıkların, İstanbul ile Avrupa'ya göç emesi bizi de üzdü. Keşke, farklı kültürlerden oluşan kesim de buradaki tarihi korusaydı. Tarihin talan edilmesine biz de karşıyız" dediler. Kozluk Belediye Başkanı Hikmet Bahşi de ilçeye içme suyu getirmeyi planladıkları Ağaçlık (Küsket) köyü yakınlarındaki tarihi kilise ve mezarlıkların da korunmaya çalışıldığını bildirdi.
YILLARCA KOMŞU KALDIK
Sason Ermeniler Derneği Başkanı Aziz Dağcı'nın, "Biz sadece kilise ve mezarlıklarımızın tescil edilmesini istiyoruz" şeklindeki sözlerinden etkilendiklerini bildiren Kozluk ve Sason'daki bazı köylerdeki yurttaşlar, Kurban bayramı arifesinde anlamlı mesaj verdi; Yıllardır farklı etkinliklerin izlerinin bulunduğu köy ve mezralardaki tarihi yapıtların korunması için mücadele veriyoruz ama, maalesef tarih korunamıyor. Özellikle defineciler, Mezopotamya yöresindeki bir çok tarihi yapıtı define var diye yağmalıyor. Bu da bizi üzüyor. Bir birimizin tarihine saygı göstermezsek bir yere gelemeyiz. Geçmişte orta çağa ait medrese ve camilerin nasıl koruma altına alınmasını istiyorsak, tarihin derinliklerinden gelen kilise, manastır ve tarihi konakların da aynı şekilde korumasından yanayız. Bu bölgede farklı inançlar hiç bu kadar iç içe yaşamadı. İnsanları ve komşuları sevmek dinimizin gereğidir. Ayrıca dünyada hepimiz bir birimizin komşuyuz. Bizim farklı inançlara ait tarihi dokulara ait bir ön yargımız yok. Azınlıkların da bize karşı olmadığını biliyoruz. Gelin, aramızdaki ön yargıları bir kenara bırakalım. Geçmişin izlerini birlikte yaşatalım.
Haber ve Fotoğraf: Batman Çağdaş Gazetesi
Güncelleme Tarihi: 07 Aralık 2008