Midyat ilçesine bağlı Hapisnas (Mercimekli) Köyünde restore edilen Mor Şemun Zeytuni Süryani Kadim Kilisesi, törenle ibadete açıldı. Bin 300 yıl önce Mercimekli köyünde doğup büyümüş, ismi diyalog ve hoşgörü ile özdeşleşmiş Mor Şemun Zeytuni, inşa ettirdiği kiliselerin hemen bitişiğine cami de inşa ederek günümüzde de dahi henüz ulaşılmayan anlayışı asırlar öncesinden aşmıştı.

Göçle birlikte Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağılan Süryaniler, bakımsızlıktan dolayı yıkılan kilise ve manastırlarını onarıyor. Almanya, İsveç ve Hollanda’da yaşayan Hapisnas (Mercimekli) Köyü Süryanileri tarihi eserlere sahip çıkmak amacıyla restore ettikleri Kilise’nin yeniden ibadete açılması nedeniyle ayine katıldılar.

Hıristiyanlıktan önce Güneşe tapan Şemsilere ait olan ibadethane, 4. yüzyılda kiliseye çevrilerek Mor Simon Kifa ismini aldı. Hapisnas (Mercimekli) Köyünde 654 yılında dünyaya gelen Mor Şemun Zeytuni Mor Gabriel Manastırı’nda dini eğitimini tamamladıktan sonra 46 yaşında Episkopos olarak kiliseye atanır ve o tarihten sonra kilisenin ismi Mor Şemun Zeytuni olarak değiştirilir. Metropolitlik yaptığı dönemde Manastır bahçesine 12 bin zeytin fidanı dikerek (zeytuni) lakabını alan Mor Şemun, bölgeye inşa ettirdiği “kiliselerin yanına cami de inşa eden ruhani lider” olarak hafızalardaki tazeliğini koruyor.

Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı Metropoliti Mor Filuksinos Saliba Özmen’in yönettiği ayinde, tütsüler yakılarak dualar edildi ve ilahiler okundu. Ayine katılanlar mum yakarak dilekte bulundular. Metropolit Özmen, ayinden sonra köyde inşaatı tamamlanan camiyi ziyaret ederek, hayırlı olsun dileğinde bulundu. Midyat’ın Nahit Katori taşından inşa edilen caminin göz alıcı işlemeleri ziyaretçilerini kendine hayran bıraktı.

Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı'nda kalan Mardin ve Diyarbakır Metropoliti Mor Filuksinos Saliba Özmen yaptığı açıklamada, “Bölgenin en önemli kilisesini tekrar ibadete açtık. Kilisenin azizi kendi döneminde herkesle iyi diyaloglar kurmuş ve inşa ettirdiği kiliselerin yanına cami de inşa etmiştir. Tarihten aldığımız bu güzel örneği şimdi yaşatmalı ve yarına taşımamız gerekiyor. Müslümanlar Mor Şemun Zeytuni’nin bu karakterinden çok etkilenmişlerdi. Dinimiz, ırkımız ne olursa olsun birlikte yaşıyor ve aynı havayı teneffüs ediyorsak beraber yaşama şansını da yakalamışız demektir. Birbirimizi sevmeliyiz, kırmamalıyız. Birbirimize değer vermeliyiz” dedi.

Özmen, “Bölgede cemaatimizin nüfuzu çok azaldı, yaz tatillerinde gelen insanlarımız ibadethanelerini bakımlı görmek istiyorlar. Bu yüzden restorasyonunu gerçekleştiriyorlar. Bizler bölgede çok eski bir topluluğun temsilcileriyiz, 5 bin yıllık bir geçmişimiz var. Aynı zamanda tarihi yapılarımız da çok eski ve çok değerli. Avrupa’da 200 yıllık herhangi bir yapı olduğu zaman çok kıymet biçiyorlar ama bizdeki yapıların tarihi çok daha eski ve değerlidir. Bizler kıymetini bilmiyor ve değer vermiyoruz. Cami veya kilise fark etmiyor, onlara sahip çıkmalıyız ve korumalıyız” şeklinde konuştu.

Hollanda’dan gelen Papaz Hanna Basut (58), 31 yıl önce Köyden ayrıldığını belirterek, böyle bir etkinlikle tekrar köyü görme şansını yakaladım. Güzel bir ayin yaparak tarihi kilisemizi tekrar ibadete açtık, mutluyuz” dedi.

Haber ve Fotoğraflar: Midyat Habur Gazetesi, M. Halis İŞ

Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2008