Midyat İlçesine Bağlı
Saleh (Barıştepe) Köyünden 28 Kasım tarihinde kaçırılan Rahip
Edip Daniel Savcı, Midyat’a Midyat Süryani Kiliseleri Vakfı Başkanı
Yusuf Türker ve Midyat Süryani Kültür Derneği Başkanı
Yuhanna Aktaş tarafından getirildi. Adliye girişinde Metropolit
Samuel Aktaş ve çok sayıda Süryani din adamı ve kalabalık bir Süryani topluğu
Rahip Daniel’i karşıladı. İlk önce Midyat Adliyesinde sorgusu alınan Savcı adliye çıkışında “cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, başbakan
Recep Tayip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt ve benimle birlikte yorulan herkese teşekkür ediyorum. Tekrar
Midyat’tayım, mutluyum.” Bir gazetecinin olayla ilgili nasıl yaşandığı sorusuna
Rahip Daniel, bütün bilgileri ilgili birimlerle paylaştım. Onlar şu anda verdiğim bilgiler doğrultusunda çalışıyorlar. Bu konuda açıklama yapamayacağım” dedi.
Rahip Daniel Savcı daha sonra uzun bir araç konvoyu eşliğinde köye götürüldü. Konvoy boyunca araçlar korna çalıp sevinç gösterisinde bulundular. Köy girişince yaklaşık 2 bin kişi tarafından davul zurna ile karşılanan rahibin manastıra girişi önünde kurban kesildi. Zılgıtlar, alkışlar ve sevinç gösterileri arasında halkı selamlayan rahip Daniel, Turabdin Metropoliti Samuel Aktaş ve Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen ile birlikte kiliseye geçerek şükür duasını birlikte okudular. Ardından onları bekleyen halkı selamlayan metropolit Samuel Aktaş, Türkçe, Kürtçe ve Süryanice bir teşekkür konuşması yaptı. Aktaş konuşmasında: “Müslümanların hepsi kardeşimizdir ve kimse bu söylemimizden gocunmasın çünkü hepimiz Adem ve Havva'danız. Kıyamette hepimiz bir araya geleceğiz. Hepimiz kardeşiz ve Türkiye’nin vatandaşıyız. Devletimiz, bugün Hıristiyanların başına gelen bu olay nedeniyle devreye girerek çok kısa bir sürede kurtarmıştır ve rahip bugün aramızdadır. Bu sevinç ve mutlu günümüzde birlikteyiz. Önceden de bizimle hüzünlenmiştiniz hepimiz hepinizden memnunuz ve hepinizi çok seviyoruz. Avrupa birliğinde olan birliktelik ve kardeşlik Midyat'ta var ve bunu bozmaya çalıştılar ama bunu beceremediler. Ülkemize sadığız ve bu birlikteliğimizi bozamadılar. Ülkemiz ilelebet bu dünyada var olsun. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Mardin-Diyarbakır Metropoliti Saliba Özmen'de: “bildiğiniz gibi bizim rahibimiz Daniel Savcı menfur bir saldırıyla kaçırılmıştı ve dün itibariyle Allaha şükür aramıza tekrar katılmıştır. Olayı başından beri özenle ve yakından takip eden tüm yetkililere, başta Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, olmak üzere, İçişleri Bakanımız Beşir Atalay’a Mardin Valimiz Mehmet Kılıçlar’a, Midyat Kaymakımımız İsmail Karadaş’a, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanımız Celal Çıtak’a, Mardin Tugay Komutanımız Tayyar Süngü’ye, Alay Komutanımız Alattin Katı’ya, Midyat Jandarma Merkez Komutanımız Önder Sazak’a, tüm güvenlik amirlerimiz ve birimlerimize, bizi telefonla arayarak veya bizzat ziyaret ederek desteklerini sunan siyasi parti temsilcilerine, olayı ilk duyduğu andan beri dualarıyla bizlere manevi güç veren herkese teşekkür ediyoruz. Herkes üzerine düşen görevi yaptı. Bu olayda çok belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır ki devletimiz Irak veya Suriye değildir. Güçlü bir devlet ve insan topluluğumuz var. Müslümanlar, Süryaniler ve herkes uğraşıp üzerine düşeni yaparak rahip bulunmuştur. Bu birlikteliğimiz ilelebet sürsün. Allaha şükür ki bizlere çok büyük bir devlette yaşıyoruz.” dedi.
Manastır avlusunda Süryaniler ve Saleh (Barıştepe) Köyü Sakinleri Rahibin gelişini uzun süren halay çekerek kutladılar.
Rahip Daniel için şükür ayini
Midyat'ta yaşayan Süryaniler, Rahip Daniel’in serbest bırakılmasını çeşitli etkinliklerle kutladılar. Rahip Edip Daniel Savcı’nın kaçırılanlar tarafından sağ salim serbest bırakılmasını kutlamak üzere Süryaniler (kutsal kurban) dedikleri şükür ayinini düzenlediler. Rahip Daniel’in de katıldığı ayinde bazı rahibelerin gözyaşlarını tutamayarak ağladıkları görüldü.
Midyat İlçesine bağlı Saleh (Barıştepe) Köyünde bulanan Mor Yakup Manastırı'nda özel şükür ayin düzenlendi. 7'den 70'e her yaştan Süryani vatandaşın ilgi gösterdiği şükür ayinin de unutulmaz anlar yaşandı. Mor Gabriel Manastırı ve Midyat Metropoliti Samuel Aktaş, Hah (Anıtlı) Köyü Meryemana Kilisesi Rahibi Muşe Gürbüz, Rahip Saliba Er, Rahip Edip Daniel Savcı, Midyat Kiliseleri Papazı İshak Ergün, Midyat ilçesi ve bağlı köylerinde yaşayan Süryanilerin katıldığıayin 3 saat sürdü.

Manastırda toplanan Süryaniler, Metropolit Samuel Aktaş önderliğinde topluca şükür duası ettiler. İncil'den okunan ayetlerle başlayan ayin, okunan ilahiler ve yapılan dualarla devam etti. Ayin esnasında hazır bulunan vatandaşlar manevi bir hazla birbirlerine kenetlenip kendilerinden geçercesine şükür duası ettiler. Ayin esnasında yakılan tütsüler çevreye güzel kokular saldı. Sabah ayininde Metropolit Samuel Aktaş günün anlam ve önemiyle ilgili bir konuşma yaptı. Aktaş konuşmasında: “Bu ayinin anlam ve önemi bizim için büyüktü. Bir kez daha şükrediyoruz ki Rahibimize kavuştuk. Allah bizlere bir daha bu türden belaları hiç kimseye vermesin” dedi.
Rahip Edip Daniel Savcı ise, “Beni kaçırdıkları zaman sizlerin ne kadar üzüleceğini bildiğim için bende üzülüyordum. Yoksa biz rahipler zaten yaşayan ölüleriz. Bizler kendimizi hayatın maddi ve manevi her şeyinden soyutlamış bulunuyoruz. Dışarıda olup bitenler için üzülüyordum. Bırakıldığım için beni sevenler adına seviniyorum. Beni kaçıranlar haberi televizyon ve gazetelerden duyunca çok korktular. Ve beni serbest bıraktılar. Şükürler olsun yine sizlerle ve aranızdayım. Beni kaçıranların bana karşı yaptıkları bütün kötü davranışları af ettim. Benim kaçırılmamla birlikte bizleri seven çok insan üzüldü. Hepsinden de özür diliyorum. Süryani toplumumuza karşı yapılan bir
kaçırma olayı olarak değerlendirmiyorum olayımı. Çok cahilce bir davranış olarak değerlendiriyorum yapılanları. Ve kendi cehaletlerini uygulamak istedir ve başarısız oldular. Arabadan indirmeye kakıştıklarında kendimi savunmaya kalktım ancak onlar benden fazla olduğu için fazla direnemedim.” dedi.
Almanyanın Gronua kentinde yaşayan Rahip Daniel’in kardeşi Sami Savcı: “olayı ilk duyduğumuzda çok şaşırdık ve üzüldük. Ağabeyim bırakılması için çok dua ettik. Annem Mecide, amcalarım Sait ve Melke ile birlikte apar topar Midyat’a geldik. Sağ salim bırakılmasına çok sevindik. Abim şu an yanımızda ve çok mutluyuz.” dedi.
Ayin sonunda Rahip Daniel’in Almanya’dan gelen yakınları ayine katılanlara çıkışta şeker dağıttılar. Rahip Daniel’in şükür duasından çıkmasıyla birlikte kadınların zılgıtları ve sevinç gösterileri Daniel’i duygulandırdı. Öte yandan ayine katılanlar üstüne duaların okunduğu özel ekmeği aç karınla yediler.
Rahip Daniel’in arkadaşı onu anlattı
Midyat İlçesinde yaşayan Süryani cemaatinin kaçırılan din adamı Rahip Edip Daniel Savcı’nın çocukluk ve askerlik arkadaşı onu anlattı. Midyat ilçesinden, Saleh (Barıştepe) Köyü'ndeki Mor Yakup Kilisesi'ne özel aracıyla giderken saat 15.00 sıralarında kimliği belirsiz kişiler tarafından yolu kesilip başka bir otomobile bindirilerek kaçırılan Rahip Edip Daniel Savcı’nın (43) Süryani olan çocukluk ve askerlik arkadaşı Şabo Aktaş (43), kaçırılma olayından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, devletten biran önce Rahip’i kaçrıan sorumluların bulunmasını istediklerini söyledi. Midyat’ta Kuyumculuk mesleğiyle uğraşan Şabo Aktaş, diğer bazı Süryani esnaflarla birlikte olayın gerçekleştiği gün yas tutarak işyerine açmayarak alışveriş yapmadıklarını ifade etti.
Aktaş, “Rahip Daniel, her gün ilçeye geldiği zaman muhakkak yanıma gelir, hal hatırımızı sorardık. Kendisiyle akrabalığımın yanı sıra çok iyi bir arkadaşlığımız vardı. Ve hiçbir şeyini benden gizlemezdi. Para isteme veya tehdit edilme gibi bir durumun kendisine iletilmiş olması durumunda muhakkak bana söylerdi. Demek ki öncesinden kendisine bir şey söylenmedi.” dedi.
Aktaş: “Rahip Daniel hiçbir insanla hayatında ne bir kavga ne de bir tartışmaya girmiştir. Süryani toplumumuz ve Müslümanlar içinde çok sevilen bir kişidir. İyiliksever bir insandır. Çalışmayı çok sever ve hiçbir işten çekinmezdi. Daniel, rahip olduktan bu yana Mor Yakup Manastırında büyük gelişmeler gerçekleştirdi ve bu çalışmalar halen de bütün hızıyla devam etmektedir. Daniel, köydeki islam dinine mensup insanların mezarlarına fidan dikiyor ve onları suluyordu. Köyün bir ustası gibi manastırın imkânlarını din farkı gözetmeksizin köylülerin elektrik, su tesisatı ve kaynak işlerini kendi isteğiyle yapıyordu ve bundan da büyük zevk alıyordu” dedi.
Mor Yakup Manastırı Rahibi Edip Daniel Savcı ile birlikte çok güzel bir arkadaşlık dönemini birlikte geçirdiklerini ifade eden Şabo Aktaş şöyle konuştu: “Köyde diğer arkadaşlarımın arasında en sakin olanı oydu. Kendisiyle çok iyi anlaşıyorduk. İlk eğitimimizi köydeki ilkokulda ve Süryanice öğrenimi de köydeki kilisede tamamladıktan sonra kilise eğitimine devam etmek için 1978 yılında Mor Gabriel Manastırına gittik. Rahip Daniel 1980 yılında Saleh (Barıştepe) köyündeki Mor Yakup Manastırına Melfono (öğretmen) olarak gönderildi. Burada 5 yıl görev yaptıktan sonra vatani görevimizi yapmak üzere 1985 yılında Amasya’da bulunan er eğitim alayının acemi birliğine beraber katıldık. Vatani görevini birlikte yaptığım arkadaşım Rahip Daniel arkadaşlarıyla çok sıkı ve güzel diyaloglar kuruyordu. Ayrıca komutanlarının da bir dediğini iki yapmayarak saygıda kusur etmiyordu. Askerlikten sonra manastırda tekrar din eğitimine başladı ve burada kaldığı süre zarfında rahiplik hayatını benimsedi ve 1987 yılında Turabdin Metropoliti Mor Timetheos Samuel Aktaş tarafından rahipliğin ilk basamağına yükseltildi. 7 Eylül 1997 yılında da tekrar aynı metropolit tarafından kâhinlik rütbesiyle takdis olundu ve kendisine Daniel ismi verildi. İngilizce dilini geliştirmek için bir süre İngiltere’ye gitti. Döndükten sonra Saleh (Barıştepe) köyünde bulunan Mor Yakup Manastırında din görevini yürütüyordu.” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 4 Aralık 2007
Haberler ve Fotoğraf: Midyat Habur Gazetesi, M.Halis İş