Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yürütülecek
müzakerelerde yol haritasını oluşturan Müzakere Çerçeve Belgesi, üç bölümden
oluşuyor. İlk bölümde müzakerelerin kuralları, ikinci bölümde özü, üçüncü
bölümde ise prosedürü yer alıyor. Müzakerelerin kurallarıyla ilgili bölümde,
Türkiye'den beklentilerle birlikte, müzakerelerin ilerlemesi ve askıya
alınmasına ilişkin koşullara geniş biçimde yer veriliyor.
MÜZAKERELERİN KURALLARI
''Müzakerelerin,
Türkiye'nin liyakatına dayanacağı ve hızının, Türkiye'nin üyelik gereklerini
karşılama yönünde kaydettiği ilerlemelere bağlı olacağı'' vurgulanan bu bölümde,
''
AB dönem başkanı ülkenin ya da AB Komisyonu'nun, hangisi uygunsa,
karar organı AB Konseyi'ni devamlı olarak bilgilendireceği''
vurgulanıyor.
Belgede, AB Konseyi'nin durumu düzenli olarak kontrol
altında tutabileceği hatırlatılıyor.
''
AB'nin, kendi üstüne
düşenler çerçevesinde, müzakerelerin sonuca ulaştırılması için gerekli şartların
karşılanıp karşılanmadığını uygun zaman içinde kararlaştıracağı''
belirtilen belgede, bunun aşağıda yer alan ilgili maddede sıralanan şartların
Türkiye tarafından yerine getirildiğini teyit eden bir AB Komisyonu raporu
temelinde yapılacağı kaydediliyor.
Müzakerelerin kurallarının
belirlendiği bu bölümde, AB Konseyi'nin Aralık 2004 zirve kararına atıfta
bulunuluyor ve müzakerelerin AB Anlaşması'nın 49. maddesini temel aldığı ifade
ediliyor. Bu bölümde özetle şu görüşlere yer
veriliyor.
-''
Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır. Bu
müzakereler
ucu açık bir süreç olup, sonucu önceden garanti
edilemez. Kopenhag kriterlerinin tam değerlendirmesi, AB'nin
hazmetme
kapasitesi de göz önüne alınarak, eğer Türkiye'nin tüm üyelik
yükümlülüklerini tamamen üstlenecek konumda olmadığını ortaya koyarsa,
Türkiye'nin mümkün olan en güçlü bağ ile Avrupa yapılarına bağlanması
sağlanmalıdır.''
-''Genişleme, Birliğin ve üye devletlerinin katıldığı
sürekli entegrasyon sürecini güçlendirmelidir. Birliğin uyum ve etkinliğini
korumak için her türlü çaba sarf edilmelidir. 1993 Kopenhag AB Konseyi
toplantısının sonuçlarına uygun olarak, Birliğin bir yandan Avrupa
entegrasyonunun momentumunu korurken öte yandan
Türkiye'yi
özümseme kapasitesi, hem Birliğin hem de
Türkiye'nin genel menfaati açısından göz önüne alınması gereken önemli
bir noktadır. Komisyon müzakereler sırasında bu kapasiteyi 2004 Ekim
kararlarına uygun olarak izleyecektir.''
-''Müzakereler, Türkiye'nin
1993'te Kopenhag'da AB Konseyi'nce belirlenen siyasi kriterleri, özellikle de
daha sonra AB Antlaşması madde 6(1)de kabul edilen ve Temel Haklar Şartında ilan
edilen kriterleri yeterli ölçüde karşılamasına dayanarak açılmıştır. AB,
Türkiye'den reform sürecini sürdürmesini ve ilgili Avrupa içtihadı da dahil
olmak üzere özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına ve temel
özgürlüklere saygı ilkeleriyle ilgili olarak daha fazla iyileşme sağlanması
yönünde çabalamasını, özellikle
işkence ve
kötü
muameleye karşı mücadelede
sıfır tolerans
politikasıyla ve
ifade özgürlüğü,
din özgürlüğü, kadın
hakları, sendika haklarını içeren ILO standartları ve
azınlık
haklarıyla ilgili hükümlerin uygulanmasında mevzuatı ve uygulama
tedbirlerini pekiştirmesini ve genişletmesini beklemektedir. Birlik ve Türkiye
yoğun siyasi diyaloglarına devam edecektir. Bu alanlarda, özellikle
temel özgürlükler ve insan haklarına tam saygı konularında
kaydedilen ilerlemelerin geri dönülmezliğini ve tam ve etkin bir şekilde
uygulanmasını sağlamak için, ilerlemeler Komisyon tarafından yakından izlenmeye
devam edecek olup, Komisyon yıllık rapor ve 2004'teki raporu da göz önüne
alarak, düzenli aralıklarla bu konudaki raporlarını Konseye sunmaya devam etmeye
çağrılmaktadır.''
MÜZAKERELERİN ASKIYA ALINMA
KOŞULU
-''Birliğin temelini oluşturan özgürlük, demokrasi,
insan haklarına ve temel özgürlüklere tam saygı ve hukukun
üstünlüğü ilkelerinin Türkiye'de ciddi ve ısrarlı bir şekilde ihlal
edilmesi durumunda, Komisyon, kendi inisiyatifiyle veya üye devletlerin
üçte birinin talebi üzerine, müzakerelerin askıya alınmasını önerebilir ve
müzakerelerin tekrar başlaması için karşılanması gereken koşullara yönelik
tekliflerde bulunabilir. Konsey, Türkiye'yi dinledikten sonra, müzakerelerin
askıya alınıp alınmaması veya müzakerelerin yeniden başlaması için aranacak
koşullarla ilgili bu tür bir öneriyi nitelikli çoğunluk esasına göre
kararlaştıracaktır. Üye devletler, Hükümetlerarası Konferanstaki genel oybirliği
şartından bağımsız olarak Hükümetlerarası Konferansta Konsey kararına uygun
olarak hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu'na bilgi verilecektir.''
MÜZAKERELERİN İLERLEMESİ
''Müzakerelerin
ilerlemesinin, ekonomik ve sosyal bir birleşme çerçevesi kapsamında Türkiye'nin
katılıma hazırlık aşamasında kaydettiği ilerleme ile 2. paragraftaki AB
Komisyonu'nun raporuna göre yönlendirileceği'' ifade edilen belgede, ''Üyelik
için aşağıdaki gerekleri belirleyen Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesi
gerektiği'' belirtiliyor:
*Demokrasiyi, hukukun
üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıklara saygı ve azınlıkların korunmasını
teminat altına alan kurumların istikrarı;
*
İşleyen bir pazar ekonomisinin varlığı ve Birlik içindeki rekabetçi baskıyla ve
pazar güçleriyle başa çıkabilme kapasitesi;
* Siyasi,
ekonomik ve parasal birliğin amaçlarına uygunluk ve müktesebatın etkin bir
şekilde uygulanması ve yürütülmesi için gerekli idari kapasite dahil olmak
üzere, üyeliğin getirdiği yükümlülükleri üstlenebilme yetisi.
Bu bölümde ayrıca şu taleplere yer veriliyor:
-
''Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkileri yönünde verdiği açık taahhüt ve henüz
çözümlenmemiş olan tüm sınır ihtilaflarını, gerektiğinde Uluslararası Adalet
Divanı'nın zorunlu yargılama yetkisi de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler
Şartına göre, ihtilafların sulh yoluyla halli ilkesine uygun olarak çözüme
kavuşturmayı taahhüt etmesi;''
- ''Kapsamlı bir çözüm için
uygun ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaya yönelik adımlar atılması
ve Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum kesimi) dahil tüm AB ülkeleriyle
Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin normalleştirilmesinde ilerleme
kaydedilmesinin yanı sıra BM nezdinde ve Birliğin üzerine inşa edildiği ilkeler
doğrultusunda, Türkiye'nin Kıbrıs sorunu için kapsamlı bir çözüme ulaşma
çabalarını devamlı olarak desteklemesi.''
- ''Türkiye'nin
Ortaklık Anlaşmasında ve Ortaklık Anlaşmasını tüm yeni AB üye devletlerini içine
alacak şekilde genişleten Ek Protokolünde yer alan yükümlülükleri, özellikle de
AB-Türkiye gümrük birliğine ve düzenli aralıklarla revize edilen Katılım
Ortaklığının uygulanmasına yönelik yükümlülükleri yerine
getirmesi.''
ÜYELİK ÖNCESİ SÜREÇ
''Türkiye'nin, üye
devletler ve birlik tarafından kabul edilen tutum ve politikalarla, (bu örgütler
ve düzenlemelerdeki AB ülkelerinin üyelikleri de içinde olmak üzere)
uluslararası örgütler içindeki kendi pozisyonunu ve üçüncü ülkelere ilişkin
politikalarını, katılıma kadar olan dönemde içinde uyarlaması gerektiği''
belirtilen belgede, ''Türkiye'nin, tüm diğer katılım müzakerelerinin
sonuçlarını,katılımı zamanındaki haliyle kabul etmelidir'' ifadesine yer
veriliyor.
Lüksemburg'da yapılan yoğun müzakerelerden sonra,
İngiltere, AB Konseyi ülkelerinin de onayı ile, bu maddenin Türkiye
aleyhine yorumlanmamasını talep eden bir bölümün müktesebatın içine
dahil edilmesini kabul etti.
Bu bölüm, ileride Rum Kesimi'nin,
NATO gibi uluslararası bir kuruluşa üye olma talebi halinde, Türkiye'nin veto
koyma hakkını korumayı hedeflediği bildirildi.
Müzakerelerin
kurallarıyla ilgili bölümün sonunda ayrıca özetle şu görüşlere yer
veriliyor:
-''Katılım müzakerelerine paralel olarak, Birlik Türkiye ile
yoğun bir siyasi diyaloga ve sivil toplum diyaloguna girecektir. Kapsamlı sivil
toplum diyalogunun amacı, halkları bir araya getirmek yoluyla karşılıklı
anlayışı arttırmak olacaktır.''
AB ile Türkiye arasında tam üyelik
müzakerelerinde yol haritası görevi görecek Müzakere Çerçeve Belgesi'nin
''müzakerelerin özü'' başlıklı ikinci bölümünde, AB
müktesebatına ilişkin sorumluluklar yer alıyor.