Köklü bir tarihe sahip olan Süryaniler, öncelikle, kutsal toprakları olan, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere, çeşitli ülkelerde dinsel, kültürel inanç ve geleneklerini 5000 yıl öncesinden günümüze sürdürmektedirler. Süryanilerin ilk Hıristiyanlardan olmaları, bu Dünya dininin yayılmasındaki büyük katkıları, "İsa Mesih"in dilini günümüze dek yaşatmaları nedeniyle Süryani kültürü, üzerine titrenmesi gereken bir insanlık mirasıdır. Yaşayan bir hazinedir. Ancak, bu dörtbin yıllık kültür uzun süredir göz ardı edilmekte, Süryanilerin, anavatanları olan Mezopotamya'dan göçmelerine neden olan koşullar giderek ağırlaşmakta, bu bölgedeki varlıkları azalmaktadır.
"
Suryoyo" adlı belgeselin, üç buçuk aylık bir araştırma sürecinin ardından Mardin ve Midyat'ta gerçekleştirilen çekimleri geçtiğimiz Haziran ayında tamamlandı. Mardin ve çevresindeki Süryanileri anlatan tek bölümlük,
45 dakikalık belgeselin kurgusu ve diğer çalışmaları da Eylül başında bitti.. Çok özetle, bir gündoğumundan, günbatımına, Mardin'in eşsiz mekanlarında, artık sayıca çok azalan Süryani cemaatinin özel bir gününün,
Aziz Mihayel yortusunun öyküsüdür. Bu bir gün öyküsü içinde, 5000 yıldır bu topraklarda yaşayan, Hıristiyanlığı toplu halde kabul eden ilk halk olan, Süryani insanlarının inançları, kültürü, tarihi; taş oymacılığı, gümüş işçiliği (telkari), basmacılık gibi sanatları, bu sanatların son birkaç temsilcisinin de bir günü anlatıldı.
92 yaşındaki eski dokumacı
Merin Hanım'ın,
85 yaşındaki basmacı
Nasra Şimeshindi'nin, gümüş telkariler yapan son nesilden
Gevriye Usta'nın, son taş işleme yapı ustası
Gebro Çevik'in, binlerce yıldan süzülüp gelen yaşantılarından, uğraşlarından kesitler verildi.
Belgeselin amacı son yüzyıldır süren ama son on yılda çok hızlanan göç sonucu artık "
Anadolu'nun solan bir rengi" haline gelen Süryanilere, ve onlar gibi bu topraklardan
yok olmaması gereken kültürlere dikkat çekmektir. Türkçe ve İngilizce versiyonları olan filmin orijinal dili
Türkçe,
Arapça ve
Süryanice'dir.
Belgeselin Yapım ve Yönetimi
Mustafa Ünlü ve
Selda Meral tarafından gerçekleştirildi. Araştırmasını yine Selda Meral'in yaptığı filmin Metin yazarı ve kameramanı da
Mustafa Ünlü.
Belgeselin müzikleri
Sinan Rıza'ya ait. Belgeselin teknik yapımı "
STEM Sinema Televizyon Etkinlikleri Merkezi'nce üstlenildi.
FİLM METNİNDEN BİRKAÇ ALINTI
Bugün Mor Mihayel'in günü. Mor Mihayel'de ayin var. Epeydir gidilmedi oraya. Çünkü cemaat artık eskisi kadar kalabalık değil. Her kilise, her Pazar, her yortu günü dolmuyor. Mardin'in Ortodoks, Katolik ya da Protestan, bütün mezheplerden Hrıstiyanları kiliseleri sıraya bindirdiler. Her hafta birine gidiyorlar..."
" ... Yine o dağları eteğindeki, yine o uçsuz bucaksız Mezopotamya'ya hakim, yine yalın ama gösterişli Deyrulzafaran..... Deyrulzafaran artık eskiye göre çok sessiz, çok daha yalnız. Sakinleri, Manastıra sığınmış birkaç yaşlı Süryani, çevre köylerden okumaya gelen ve burada kalan çocuklar, birkaç rahibe, iki rahip ve Patrik vekili İbrahim Türker'den ibaret..."
"Süryaniler Hrıstiyanlığı kabul ettikler 38 yılından bu yana devlet kurma çabasına hiç girmediler. Önlerine kutsal kitaplarını koydular, ona uyup siyasi hırsları bir yana bıraktılar. Pek çoğu Dünya nimetlerinden vazgeçip "ermiş" oldular. Dördüncü yüzyılda yalnızca bu bölgede 90 bin Süryani rahip ve 300 manastır olduğu bilinir."
"... Sonra, günümüzden yaklaşık 1000 yıl önce, Hindistanlı Süryanilerden bazıları Anadolu'ya, Mardin'e geldiler. Nasra Şimeshindi o insanların son kuşak temsilcilerinden biri. O aynı zamanda 2500 yıldır bu bölgede varolan özgün basmacılık sanatını sürdüren tek ve sonuncu kişi..."
" ... Mardin'in dar, yokuşlu ve mutlaka güneşli taş sokaklarına; Evler ve sokaklar arasında geçişi sağlayan gizemli "abbaralara" ulaşır. Bu sokaklara açılan evler öyle mucizevi bir düzenle kurulmuştır ki hiçbiri diğerinin önünü kapatmaz, ışığını kesmez. Mardinlilerin pencereleri, kapıları Mezopotamya'ya açılır."
"Anadolu'nun bu köşesinde kapalı kalan çok kapı var. Göç yüzünden. Köyden kente, doğudan batıya göç. Bölgede yıllarca yaşanan terör ve yoksulluk, bu ortamda beslenip serpilen feodal kalıntılar: toprak ağaları, plansız sanayileşme Güneydoğu Anadolu insanlarını işsiz, topraksız çaresiz bıraktı. Büyük kentlerin, Avrupa'nın pırıltılı yollarına düştüler. Yalnızca doğdukları toprakları değil, işlerini, işliklerini, sanatlarını da geride bırakarak gittiler."
"Suryoyo" Belgeseli İtalya'da 2000 Reverato Film Festivaline; İstanbul'da 2001 Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivaline, 2001 Ankara Uluslararası Film Festivaline ve Macaristan'da 2001 Retina Uluslararası Film ve Video Festivaline katılmıştır.
Suryoyo Belgeselinin VCD'sini edinmek istiyorsanız sitemizde verdiğimiz resimli linke tıklayabilirsiniz. Yönetmen Mustafa Ünlü'ye çalışmasından dolayı www.suryaniler.com sitesi olarak teşekkür ediyoruz.
Bilgi ve Resimler: Yönetmen Mustafa Ünlü
Güncelleme Tarihi: 2 Şubat 2005