HABERLER
Haber Arşivi
1.Uluslararası Turabdin Sempzoyumu Yapılıyor

Yazarımız Yusuf Beğtaş'a Onur Ödülü

Süryaniler Mor Gabriel'de Buluştu

Site Yazarımızın Kitap İmzalama Etkinliği

Hakkari'de Kiliseyi Temizleyip İbadet Yaptılar

Kaçırılan Çiftin Köyündeki Kiliseye Saldırı

Diril Ailesi: Ciddi Bir Arama Çalışması Yapılmadı

Süryanilerden Diril Cinayetine Tepki: Av Değiliz

Süryani Kurumlarından Diril Çifti İçin Mektup

Süryaniler Kültürlerinin Kaybolmasından Endişeli

Yoksulların Doktorunu COVİD-19 Nedeniyle Kaybettik

Şimuni Diril Son Yolculuğuna Uğurlandı

70 Gün Sonra Gelen Acı Haber

Türkiye'de Yaşayan Süryaniler Tedirgin

Kayıp Çiftin Kaçırılmalarından Şüpheleniliyor

geri | | ileri
 
 
/ HALKLAR SORUNLARINI VE TALEPLERİNİ KONUŞTU

Birçok farklı kimlik ve inanç temsilcileri İstanbul'da "Halklar Konuşuyor" adıyla AKADER (Anadolu Kültür Araştırmaları Derneği) tarafından düzenlenen konferansta buluştu

Geçmişin yaralarını hatırlatılıp, hakikatlerle yüzleşme ve hiçbir kimliğin baskılanmadığı bir Türkiye istemlerinin dile getirildiği konferansta, HDP'ye yönelik destekler açıklandı.

Aralarında Alevi, Pomak, Êzidî, Gürcü, Ermeni ve Süryanilerin de bulunduğu birçok farklı kimlik ve inanç temsilcileri İstanbul'da "Halklar Konuşuyor" adıyla düzenlenen konferansta bir araya gelip, seçimlere dair görüşlerini ve taleplerini dile getirdi. Jineps Gazetesi ve AKA-DER öncülüğünde, Taksim Hill Otel'de düzenlenen konferansa ilk oturumunda yine Jineps Gazetesi'nden Yaşar Güven, Pomak Enstitüsü'nden Betül Karakaş, Nor Zartonk'tan Alexis Kalk, Arap Alevi Gençlik Meclisi'nden Seher Eriş, Laz Mektebi'nden Selma Koçiva, Avrupa Süryaniler Birliği'nden Tuma Çelik, Demokratik Gürcü Platformu'ndan Fazlı Kaya, Ezidi Kültür Vakfı'ndan Azad Barış, Pontus'dan Yannis Vasillis ile Demokratik Toplum Kongresi'nden Seydi Fırat yer aldı. 

Konferansın yapıldığı salona "Biz Halklar Seçim ve Taleplerimiz" pankartı asıldı. Açılış konuşmasıyla başlayan programda, Halklar Komisyonu adına söz alan AKA-DER'den Damla Şahin, Anadolu'da binlerce yıldır bir arada yaşayan halkların özgür irade ile bir arada yaşaması taleplerinin olduğunu ama halkların kardeşliğine ve dostluğuna saldırıldığını söyledi. 
Şahin, "Yakın tarihimizdeki faili meçhuller, katliamlar hafızamızdan silinmeyen izler bıraktı. Bizler bu ülkede her gün aşağılanan insanlarız. Çerkes olduğumuz için 'hain', Kürt olduğumuz için 'bölücü', Alevi olduğumuz için 'mum söndüren' ilan edildik. Kimimiz boyun eğdi, tarihini kültürünü unuttu. Kimimiz dik durdu. Tarihini kültürünü unutmadı" dedi. 

Sözlerinin devamında "Biz'ler" olarak ifade ettikleri kimlikler ve inançların farklılıklılarıyla bir arada, barış içinde yaşamak isteyen çoğunluk olduklarını vurgulayan Şahin, "Bu toprakları halkların kardeşlik bahçesine dönüştürmek için çabalıyoruz" diyerek bu güzel topraklara rengini veren bütün halkları, aydın ve sanatçıları desteğe davet etti.

Güven: Talebimiz Çerkes halkının haklarının iade edilmesi

Açılış konuşmasının ardından konferansta ilk sözü alan Jineps Gazetesi'nden Yaşar Güven, genel seçimlerde halkların ve inançların birlikteliğini sağlayan HDP'ye destek verilmesi gerektiğini belirterek; Çerkes halkının haklarının iade edilmesi talepleri olduğunu söyledi. Güven, "Çerkes olarak tanınmamız, başta anadilde eğitim olmak üzere kültürel değerlimizin korunabilmesi, çifte vatandaşlık üzerindeki engellerin kaldırılması, Güney Osedya'nın bağımsızlığının tanınması, faili meçhul cinayetlerinin aydınlatılması taleplerimiz, haklarımızdır" şeklinde konuştu.

Karataş: Pomaklar da kendi anadilleri ve kültürleriyle yaşamak istiyor 

Güven'in ardından Pomak Enstitüsü'nden Betül Karataş söz aldı. Katılımcıları Pomakça selamlayan Karataş, Osmanlı'dan bu yana bu topraklarda yaşayan Pomakların da tıpkı Kürtler gibi baskılara maruz kaldıkları söyledi. "Pomakları Kürtlere benzetebiliriz. Baskılara maruz kalmıştır. Slav etnik kökende olan kendi kimliğini bulmuş küçük bir halk grubudur" diyen Karataş, Pomakların da kendi anadilleri ve kültürleriyle yaşamak istediklerini söyledi. Karataş, sözlerini "Halkaların dostluğundan yanayız" diye sonlandırdı. 

Eriş: Arap Alevi halkı üzerindeki asimilasyona son verilsin 

Alevi toplumunun kimlik ve tarih bilincini geliştirmek üzere çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Arap Alevi Gençlik Meclisi'nden Seher Eriş ise "Toprak ve tarla kuşu aşkını kanıtlama zamanı geldi. Bizler Reyhanlı'nın faillerini bildiğimiz gibi, Sivas, Çorum, Ortadoğu, Lazkiye'de, Roboski ve Dersim'de yapılan katliamlar bir bütündür. Emperyalistler, çeteler ortaktır" dedi. 
Arap Alevi hakları başta olmak üzere bütün haklar üzerinde uygulanan asimilasyon politikalarına son verilmesi, Alevilere yönelik nefret suçlarının cezalandırılmasını, zorunlu din dersinin kaldırılması taleplerini sıralayan Eriş, "Yezid'e karşı herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz" dedi. 

Estukyan: Hiçbir kimliğin baskılanmadığı bir Türkiye istiyoruz

Konferansa video konferans yöntemi ile bağlanan Agos Gazetesi'nden Pakrat Estukyan da halklar kavramının içselleştirilmesi durumunda hakların ve inançların birbirlerinin varlığını içselleştireceğini ve çözüm yollarının da kendiliğinden ortaya çıkacağını söyledi. Estukyan, "Ermeni halkının bu coğrafyada yaşadığı inkar edilmesi mümkün olmayan bir gerçeklik. Devletin halen bu inkarı diretmesi politik bir hamledir. Şimdi gündemimizde 'Nasıl bir Türkiye istiyoruz?' sorusu var. Hiçbir kimliğin baskılanmadığı bir Türkiye istiyoruz" dedi. 

Kamp Armen'deki yıkıma ve yıkıma karşı direnişe de işaret eden Estukyan, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Tuzla'da bir hırsızlığa karşı mücadele veriyoruz. Halklar direniş gösteriyor bir yıkıma ve gaspa engel olabilmek için. Bu ülkenin hukuku hukuk değil, devletin hizmetinde bit faşizan aygıttır. Biz bu zihniyetin kırılmasının mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele sesini kitlelere duyurdukça daha güçlü geliyor. Mesele mücadele meselesidir. Artık ne iyi ki Türkiye'de bu sesleri söylediğimizde yalnız değiliz. Egemenlerin büyük korkusu bundandır." 

Koçiva: HDP'ye destek vermek halklarımızın önünü açacaktır

Konferansta konuşan Laz Mektebi'nden Selma Koçiva da yine ırkçılığın bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Irkçılığa karşı verilen mücadelenin yükseldiğini ve bir dönüm noktasında olunduğunu vurgulayan Koçiva, "Bu durumda hakların bir araya gelmesi ve ortak bir mücadele edinmesi son derece önemlidir. Tarih bilincinde önemli yeri olan yer adları geri iade edilmeli. Laz halkının gündemindeki konular anadildir. Zorunlu anadil dersi, talebimizdir. En önemli meselelerden biri suyun gaspı ve su kaynaklarının uluslararası şirketlere peşkeş çekilmesi" dedi.

HDP'nin bu toplumsal değişim ve dönüşümde çok önemli bir rol üstlendiğini de dile getiren Koçiva, "Buraya destek vermek bizim kültür çalışmalarımızın ve halklarımızın önünü açacaktır" dedi. 

Çelik: Haklar el ele verdiğinde hiç kimsenin yenemeyeceği bir güç haline geliyorlar

Avrupa Süryaniler Birliği'nden Tuma Çelik ise konuşmasında "Bu topraklarda hikâyeleri yaratan halklar vardır. Bu hakların yarattığı hikâyeler, yaşam ve ürünler bölgede bulunan ve egemen olan güçlerin egemenlik süreçleri içerisinde yok olup gitti. Yaşanan, üretilen, harcanan emek gerektiği gibi değerlendirilemedi. Biz bu topraklarda farklı halklar olduğunu, farklı insanlar yaşadığını, Kürt özgürlük mücadelesinin vermiş olduğu mücadele sayesinde öğrendik. Haklar el ele verdiğinde hiç kimsenin yenemeyeceği bir güç haline geliyorlar. Birbirimizi anlamalı ve birlikte mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kendi geleceğimizi hepimizin geleceği olarak görmek zorundayız" cümlelerini sarf etti.

Kaya: Mücadele ederek her şeyi geri alacağız

Çelik'in ardından konuşan Demokratik Gürcü Platformu'ndan Fazlı Kaya da 2 milyonun üzerinde nüfusları olan Gürcülerin, demokratik Anayasa, anadilde eğitim ve asimilasyon politikalarının son bulması yönündeki taleplerini sıraladı. 

Barış: Bizlerden çalınanı geri alacağız

Konferanstaki konuşmasına "Bizim durumuzu biraz daha vahim. Eskiden yok sayılıyorduk. Kimliklerimize 'şeytanperest, zındık, kirli' deniliyordu. En azından o zaman kendimizi savunabiliyorduk. Son dönemde bizi ürküten yok eden kadınlarımızın katledildiği ve pazarda satıldığı bir duruma düştük" cümleleri ile başlayan Êzidî Kültür Vakfı'ndan Azad Barış ise mücadele ederek kendilerinden çalışan her şeyi geri alacaklarını söyledi.

Pasilis: Ya birlikte yada hiç

Yine konferansa video konferans yoluyla katılan Yannis Vasilis Yaylalı da konuşmasına Kobanê ve Şengal halkının selamlarını ileterek başladı.

Sonrasında "Pontus çocuklarından geriye bir şey kalmadı" diyen Pasilis, sözlerini "Soykırımlara karşı halkımız karşı koyamaz duruma gelmiştir. 1913 ve 23 arası kaybedilen Pontus çocuklarının Meclis tarafından bulunması için çaba sarf edilmesini istiyoruz. Geleceğimiz ya birlikte yaratacağız yada hiç" diye sürdürdü. 

Fırat: Hakikatler için demokratik bir anayasa 

Konferansın ilk oturumunda son olarak DTK'dan Seydi Fırat konuştu. Çoğulcu demokratik bir anayasa kurulması, hakikatlerin araştırılması ve bunun için de bir komisyon kurulmasının talepleri arasında yer aldığını söyleyen Fırat, "Binlerce katliam oldu devlet bunlarla yüzleşmiyor. Yakılan köylerin onarılması ve zarar gören göç edenlerin zararları karşılanması, koruculuk sisteminin lağvedilmesi gerekiyor. Çözüm sürecinde 10 maddelik Dolmabahçe metninin alt başlıklarının doldurulması ve çözüm esas alınması, siyasi tutsakların ve hasta tutukluların serbest bırakılması taleplerimiz var. Demokratik özerkliğe giden yolların açılması gerekiyor" dedi.

Konferansın İkinci Bölümünde Yer Alan KonuşmacılarBirçok farklı kesimden temsilcinin katıldığı "Halklar Konuşuyor" başlıklı konferansın ikinci oturumunda, halkların, inançların ve kimliklerin yaşadığı sorunlar dile getirilmeye devam edildi. Yaptıkları konuşmalarda AKP'nin toplumda büyük bir ayrışmaya zemin hazırladığı fikrinde buluşan temsilciler, HDP'nin verdiği mücadelenin Türkiye'deki halklar açısından ciddi bir alan açtığını ifade etti. İstanbul'da düzenlenen "Halklar Konuşuyor" konferansı devam eden oturumlarda yer alan farklı inanç ve kimlikten temsilcilerin konuşmaları ile devam etti.

Alexis Kalk: Kamp Armen'in yıkılmasının temel nedeni rant

İkinci oturumun konuşmacıları arasında yer alan Nor Zartonk Dergisi'nden Alexis Kalk, Ermenilere ait Tuzla'daki Kamp Armen'in yıkılması üzerinde durdu. Kampın yıkılmasının temel nedeninin rant olduğunu ve kentsel dönüşümle yakından alakalı olduğunu ifade eden Kalk, yarısı yıkılan kampın yıkılma işleminin gösterilen tepkiler nedeniyle şu an için seçime kadar durdurulduğunu belirtti. Kalk, "Orayı savunmaya ve sesimizi duyurmaya davet ediyoruz. Tüm halkların öncellikli talebinin dayanışma olduğunu düşünüyorum. Ermeniler, Süryaniler, Aleviler, Kürtler sürekli bir soykırımla muhatap durumdalar. Bu hakların talebi bu sistemin değişmesidir" dedi. Tuzla'nın halklara yapılmış başka bir soykırımın örneği olduğunu, bu soykırımcı düzenin yıkılmasının bütün halkların öncelikli talebi olmak zorunda olduğunu da söyleyen Kalk, "Bizler birbirimize yaklaşırken iletişim kurarken önyargılara karşı dikkatli olmamız lazım. Bu bizleri parçalamanın ilk örneğidir. Seçim süreçlerinde halkların bir araya geldiği bu dönemlerde devletin çokça kullandığı bir argümandır. Hepinizi tuzlaya dayanışmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

Aydın Deniz: Evren zorunlu din derslerini uygulayarak Alevilerin de katilidir

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği adına konuşan Aydın Deniz ise başlıca taleplerinin cemevlerinin yasal statüye kavuşması olduğunu söyledi. Bunun için çeşitli girişimlerin olduğuna işaret eden Deniz, bu taleplerinin AİHM'de kabul edildiğini ama Türkiye'nin henüz bu konuda bir pratik sergilemediğini söyledi. Deniz, dün yaşamını yitiren 12 Eylül darbesinin baş mimarı Kenan Evren hakkında ise "Sadece onlarca kişinin katili değil, zorunlu din derslerini uygulayarak Alevilerin de katilidir" dedi. "Yeni Yaşam"da katliamlarla yüzleşme ve hakikat komisyonunun kurulması taleplerinin olduğunu da dile getiren Deniz, şunları söyledi: "Madımak'ın utanç müzesi yapılması ve katliamcıların açığa çıkarılması talebimiz var. Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi parti Alevilerin taleplerini tümü ile kabul etmiştir. Oynama yapmamıştır. O da HDP'dir. Mücadeleyi büyütmek amacıyla örgütlü mücadeleyi genişletmeliyiz."

Eşref Yılmaz: Halkların taleplerini yerine getireceği için HDP

Konferansa Gürcü Dil Merkezi adına katılan Eşref Yılmaz da konuşmasında halkların en önemli ortak özelliğinin sınıfsal olduğunu, buradan yola çıkarak taleplerini dile getirmek istediği için HDP'yi desteklediğini ifade etti. Parlamentonun hak aramak için sokakta başlayan kavganın devamı olduğunu söyleyen Yılmaz, "Halk için kürsüden çekinmeyiniz. Sınır komşusu halklarla bürokratik engellerin kaldırılması ve sivil örgütlenmelerinin hepsi katılımcı demokratik unsur olarak muhatap alınmasını istiyoruz" dedi.

Hikmet Akçiçek: HDP ile beraber olma mutluluğu yaşıyoruz

Konferans İçin Düzenlenen Tanıtım AfişiYok olmakta olan bir kültürün, halkın mensubu olduğunu dile getiren Hemşin Sanatçı Hikmet Akçiçek ise Kürt özgürlük mücadelesi ve HDP'nin verdiği mücadelenin Türkiye'deki halklar açısından ciddi bir alan açtığını ve özgürlük rüzgarından beslendiğini vurguladı. HDP'nin bu alanı daha da özgürleştirecek, demokratikleşmeyi sağlayacak bir işlevi olduğu için konferansta bulunduğunu dile getiren Akçiçek, HDP'nin Türkiye'deki diğer halklar gibi Hemşin halkında da karşılığını bulduğunu söyledi.

Mihail Vasiliadis: Azınlık mülkleri gasp edildi

Konferansın bir diğer konuşmacısı olan Rum cemaati'ne ait Apoyevmatini Gazetesi Yayın Yönetmeni Mihail Vasiliadis de Türkiye'deki azınlıkların mallarının gasp edilmesi ve bu konuda oynanan hukuk oyunları üzerinde durdu. Vasiliadis, 1970'li yıllarda verilen beyanname ile ilgili kararın iptal edilmesi ve verilen bütün mallar ve gasp edilen malların iade edilmesini istedi.

Şabo Boyacı: Manastır Arazilerinin Süryanilere geri verilmesi gerekiyor

Suryaniler.com isimli internet sitesi yöneticilerinden Şabo Boyacı da yine konuşmasında Şengal'de, Kobanê'de, Ninova'da katliama maruz kalan Êzidî ve Süryanilere işaret ederek, yapılan katliamları kınadı. Yapılan bu katliamların açığa çıkarılmasını talep ettiklerini söyleyen Şabo, başta manastırlar olmak üzere gasp edilen mülklerinin iadesini istedi. Şabo, HDP'den beklentilerinin ise bu konuda çaba sarf etmesi olduğunu ifade etti.

Vedat Kara: AKP elimizde olan imkanları da aldı

Hacı Bektaşı Veli Kültür Vakfı'ndan Vedat Kara ise bugüne kadar ezilenlerin ve dışlananların hep kendi dertlerine yandıklarını bugün ise barajları aşacak bir umudun yeşertileceğini söyledi. Bu ülkede Alevilerin taleplerini herkesin bildiğini, çözümünün imkansız kılanın ise zihniyet meselesi olduğunun altını çizen Kara, bu zihniyetin de tek bir temsilcisinin olmadığını, günümüzde AKP siyasetinde ortaya çıkan zihniyetin de buna hizmet ettiğini söyledi.

'Alevi vekil var ama bulunduğu partinin bakış açısına göre hareket ediyor'

Katılımcılardan sonra HDP'nin Edirne Roman Milletvekili Adayı Sedat Zımba, Arap Alevisi olan Hatay Milletvekili Adayı Nihat Eraslan, İstanbul milletvekili adayları Ermeni Murad Mıhçı, Türkmen Alevi Ali Kenanoğlu, Süryani Erkan Metin, İslamcı Hüda Kaya ile Alevi Turgut Öker gibi isimlerden bazıları katıldıkları konferanstan bazıları da telekonferans yöntemi ile görüşlerini paylaştı. Katılımcıların konuşmalarının ardından sonuç bildirgesinin okunmasıyla konferans sona erdi.

Kaynak: bestanuce.com ; Güncelleme Tarihi: 11 Mayıs 2015  

 
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım