Süryaniler, Müslümanlarla
birlikte Mardin'deki eski yapıları hem onarıyor, hem de tarihlerini
kitaplaştırıyorlar. Mardin'i, Süryanileri, Mardin evlerini, kiliselerini
araştıran ve kitaplaştıranlardan biri de Kırklar Kilisesi Papazı Gabriel Akyüz.
MARDİN kent
merkezinin SİT alanı olarak ilan edilmesinin ardından, ünü dünyaca bilinen
tarihi Mardin evleri ve diğer yapılar onarılmaya başlanıyor. Tarihe sahip
çıkılmasıyla birlikte, gerek tarihi yapılar gerek tarihi yapılarin ustaları olan
Süryaniler, yeniden gündeme geldi.
Süryaniler,
Müslümanlarla birlikte Mardin'deki eski yapıları hem onarıyor, hem de
tarihlerini kitaplaştırıyorlar. Mardin'i, Süryanileri, Mardin evlerini,
kiliselerini araştıran ve kitaplaştıranlardan biri de Kırklar Kilisesi Papazı
Gabriel Akyüz. Akyüz, Süryani yazı diline hakim olduktan sonra, sürekli
araştırmış. şimdiye kadar saklı olan Mardin'deki ve çevre ilçelerdeki birçok
tarihi eseri ve yapıyı araştırarak bunları kitaplaştırmış ve tarihçilerin,
araştırmacıların hizmetine sunmuş. şimdiye kadar Süryani tarihi, eserleri ve
Mardin tarihi hakkında 11. kitabını çıkartan, Papaz Akyüz ile son dönemde
restore edilen Süryani eserleri, Süryani kültürü hakkında birer kaynak olarak
görülebilecek kitapları hakkında konuştuk.
Mardin'e sevdalı
olduğunu söyleyen Papaz Gabriel Akyüz, Süryanileri, Süryanilerin kiliseye,
tarihlerine biçtikleri anlamı şöyle anlatıyor: Süryaniler Mardin'e zenginlik
katmıştır. Mardin'in hoşgörüsü ile çok güzel bir mozaik oluşuyor. Mardin
mozaiğinde güzel bir renktir Süryaniler. Süryanilerden Mardin'in değişik
mahallelerinde, çeşitli işlerle uğraşarak yaşamını sürdüren 70 aile
bulunuyor."
Süryani halkının
Mardin merkez ve çevresinde bulunan Süryani kültürünü yansıtan kiliselere çok
değer verdiklerini belirten Akyüz, kiliseleri yer ve tarih olarak tanıtan
bilgileri bundan bir süre önce kitaplaştırıp yayınladıklarını ve kiliselerin
çoğunu tadilattan geçirmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Papaz Akyüz,
Mardin'de Eski Kale'de, "Çiftlik" olarak adlandırılan iki yerde bulunan harabe
halindeki kiliseleri yakın bir zamanda restore ettiklerini belirterek, "Artık
Süryaniler Mardin'de Arap, Kürt ve Türk halkı ile birlikte kültürleri ile iç içe
yaşıyorlar. Bu bizim açımızdan oldukça sevindirici" şeklinde konuştu.
KİLİSELER
RESTORE EDİLİYOR
Mardin Merkez
köylerinde düşündüklerinden bile daha fazla kilise olduğunu fark ettiklerini
belirten Gabriel Akyüz, her geçen gün yeni kiliseler keşfettiklerini ve bunların
büyük bir kısmının yıkılmış durumda olduğuna dikkat çekiyor. Akyüz, büyük hasar
gören kiliseleri onarıp Süryani ve Mardin tarihini zenginleştirmeyi esas
aldıklarını ve tüm kiliseleri eski kaynaklardan tarihlerini de alarak
kitaplaştırdıklarını söyledi.
Akyüz son dönemde
buldukları ve restore ettikleri kiliseyi şöyle anlatıyor: "Mardin merkezinde
bulunan kiliseleri imkanlarımız el verdiği müddetçe tamir etmeye çalıstık. Son
dönemlerde harabe halinde kalan tek kilisemiz Göllü köyündeki Mor Theodoros
Kilisesi'ydi. 5.yüzyıldan kalma bir kilise olduğunu biliyorduk. Daha önce
yazdığım kitapta tarihini yazmıştım. Bir bölümü olduğu gibi çökmüştü. Ahır
olarak kullanılıyordu. Eski hale getirmeye karar verdik ve onu restore
ettik."
Restore
çalışmalarının bir süre sonra sekteye uğradığını belirten Akyüz, uzun süreden
beri harabe olan kilisede bir aile yaşadığını ve avlusuna ev kurduğundan
çalışmalarının durduğunu belirtiyor. Avluda daha once bir mezarlık olduğunu ve
ailenin ev kurması ile birlikte mezarlığın gözükmediğini ifade eden Akyüz,
"Maddi durumu yetersiz olduğundan başka yerde de ev yapması da mümkün
gözükmüyor. Orada yaşayan aile bizden ev talep ediyor, bu şartlarda ev inşa
edemiyoruz. Aile oradan ayrılmadığı sürece de turizme açılamaz. Aile oradan
ayrılmadığı müddetçe gelen turistler de rahatsız olacaklardır. Evlerini
kilisenin avlusundaki eskiden mezar olan alanda kurmuşlar" şeklinde
konuştu.
HARABE
KİLİSELER
Restore ettikleri
halde terk edilmiş, yıkılmış kiliselerin çokluğuna dikkat çeken Gabriel Akyüz,
Mardin'e bağlı İbrahimi köyünde aynı tarz bir kilise daha olduğunu
öğrendiklerini ve kilisenin kapalı olmakla birlikte yıkılmaya da yüz tuttuğunu
anlatıyor. Hiçbir yerden destek almadıklarını belirten Akyüz, tamir etmek
isteyip de son dönemde maddi imkansızlıktan onarımda zorlandıklarını
anlatıyor.
Papaz Akyüz, Mardin
merkezde on iki kilise mevcut olduğunu ve bunlardan yedi tanesinin ibadete açık
olduğunu belirterek bunlardan kapalı olanlarda kimisinin ambar kimisinin de ahır
olarak kullanıldığına dikkat çekiyor. Kiliselerin bu şekilde kullanılmasını dine
saygısızlık olarak değerlendiren Akyüz, merkeze bağlı Barmisk köyünde Mor Efrem
Manastırı'nın kilisesinin de aynı durumda olduğuna ve diyaloğa geçtikten sonra
anahtarı aldıklarını ifade etti.
KÜLTÜR VE
TARİH
Papaz Gabriel
Akyüz, son dönemde tespit ettikleri kiliseyi ise şöyle anlatıyor: "Kilise,
Mardin'e girişte Diyarbakır Polis Karakolu'nun üst kısmında bulunuyor. Duyumu
uzun süre önce almıştık böyle bir kilisenin olduğundan. Bir vatandaşın elinde
olan kiliseyi geçen hafta gidip gördük. Dışarıdan bakıldığında ortada yapı yok.
Önünde yeni binalar arkasında dükkanlar. Bir çarşının ortasında. Çok dar bir
sokakta kapısı var. Bu kilise de ambar olarak kullanılıyor. 3. yuzyıldan kalma
olduğunu düşünüyoruz. Onun da restore edilmesiyle, turizme katkısı olacak ender
güzellikte bir eseri Mardin'imize kazandırmış olacağız."
Mardin'in 3.sit
alanı seçilmesinin ardından Mardin'e gelen Avrupalı turistler bunları ayakta
gördükleri zaman daha bir değer kazanılacağını belirterek, "Kültürün ve tarihin
korunumu insanlık için onurdur" dedi.
Mardinin tarihi
dokusu, Süryani evlerinin doğal yapısının korunumu için cemiyet olarak eski
zamanlardan beri tarihi eserlere sahip çıktıklarını ifade eden Akyüz,
"İmkanlarımız el verdiği müddetçe korumuşuz. Mardin'in önemini bildiğimiz için
yeni yapıların eski evlerle iç içe yapılmasına karşıyız. Maalesef tarihi Süryani
evleri yeni kurulan apartmanlardan gözükmüyor. Mardin'de bundan sonra el ele
vererek bilinçlenme ile beraber tarihe karşı daha özverili olabiliriz" diye
konuşarak Mardin halkından birlikte korumayı talep ediyor.
Papazın on
birinci kitabı
"Turizm açısından
hazırlıksız olarak yakalanmayalım" diye cevaplıyor Papaz Gabriel Akyüz kitap
çalışmalarının nasıl başladığını ve Süryani kaynaklarını çevirip birer kaynak
olarak sunmasındaki amacını. Papaz Gabriel Akyüz, turistleri hazırlıklı
karsılamak için bir takım kaynaklar hazırladıklarını belirterek, "Süryani
kiliseleri ile ilgili 10 kitap çalışması yaptık. Tarihçelerini hazırladık. 20
yıldır topladığım kaynakları sunuyorum. Süryanice okuma yazma ile beraber,
toplam beş dil biliyorum. Midyat'ın tarihçesini içeren bir çalışmam olacak.
Yazdığım kitapları tarihe ve dinime bir vefa borcu olarak görüyorum" şeklinde
ifade ediyor papaz Akyüz, kitap çalışmalarını.
Kitaplarını
yazarken kaynak olarak eski eserleri kullandığını belirtiyor. 'Tarihte
Süryaniler' adıyla yeni bir kitap çalışması olduğunu ve yakında bitireceğini
kaydeden Akyüz, "Kilisede bulunan Papazların yazdığı Ermenice, Süryanice eski
eserleri çevirip bu kaynakları tarihçilere kazandırıyordum" dedi. Bu kaynakların
Mardin ve Süryaniler açısından değerlendirildiğini ifade eden Akyüz, yeni
çıkacak kitabının yayınlandığı takdirde tarihçiler ve turizm açısından tarihi
yapıların aydınlanması bakımından oldukca faydalı olacağına inandığını
söyledi.
Özgür
Politika, Müjde Arslan/İSTANBUL