SURYOYO SAT VE AKİTU POLEMİĞİ
6770 yıldan beri Bir Nisan’ı Yeni Yıl olarak kutlanmaktadır.
Bu kadar dar görüslu Suryoyo Sat yöneticilerinin Saygıdeğer Metropolitimize ve Papazımıza yönelik saldırılarına bir anlam veremiyorum.
Bir nisan akitu yıl başının kutlamalarına denk gelen, mantıklı hiç bir sebebe dayanmayan kin ve nefret dolu saldırılar kültürden, terbiyeden, tarih bilincinden yoksundur.
Sayın Şabo Hanna Suryoyo Sat haber bülteninde (03.04 ve 10.04.2020 tarihinde) Üniversal Süryani Meclisi Bir Nisan AKİTU hakkında bildiri yayınladığını soyluyor. İşte bu göz göre göre gerçekleri saptırmaktır. Çünkü sözkonusu bildiride Süryani kelimesi yalnızca Süyanice’de yazılıdır. Kaç Süryani Süyanice’yi okuyabiliyor?
İnsan aklı ile oynamak DEGOMOJİ DEGİLSE NEDİR ? Bildiride (World Council Arameans) daha düne kadar ‘‘Dünya Süryani Konfederasyonu’’ ismini taşımaktaydı. Şimdi ‘‘Dünya Aramiler Konseyi’’ oldu.
Soruyorum ; Suryoyo Sat’ı niye Arameans Sat olarak adlandırmıyor sunuz ?
Yoksa Süryani Halkının para yardımını keseceğinden mi korkuyorsunuz ?
Vay efendim metropolit ve papaz AKITU kutluyorlar ..
Vay vay gökten taş mı indi ?
Sayın Hanna Şabo ; Peki dünyada yaklasik iki milyara yakın olan Hiristiyan milletlerden hangisi kendi tarihini, atalarını, siyasi kimliğini, inkar etti. Tek bir örnek gösterebilir misin? Sizden başka var mı?
Yakıp yıkmakla, yırtmakla gerçekler yok olmaz. Yazıklar olsun !
ATALARINA KAFİR, BARBAR DİYENLERE, HAKARET EDENLERE NE DENIR ?
Cevabini : Yüce Halkimiza birakiyorum .
Peki soruyorum, başınızın üstüne astığınız o bayrak da kafir diye nitelendirdiğiniz atalarımızın değil mi?
Sizinle ne işi var?
Bu kirli oyunlarınız artık inandırıcı değil. Hatırlatayım: O bayrak milattan sonraki dönemden kalma değil, tam aksine hakaret ve inkar etiğiniz 6770 yıldan beri Akitu’yu kutlayan atalarımızın değerli yadigarıdır. Sizinle hiç bir ilişkisi kalmamıştır.
Bu tutarsız ve çok ucuz popülist palitikalarınızı Yüce Halkımızın takdirine bırakıyorum.
Aynı kirli ve bölücü zihniyetinizi taşıyan bir kaç sözde metropolit ve Papaz ile kiliseyi bölme peşinde iseniz, inanın buna da gücünüz yetmeyecektir. Boşuna kürek sallıyorsunuz!
Patrik Hazretlerinden Metropolit George Saliba’yı; Almanya Metroplitinden Papaz Şemun’u ifadeye çağırmasını ve cezalandırılmasını istiyorsunuz. Bu da sizin Demokrasiye insanin fikir Hüriyetine saygiszliginizin bir başka kanıtı.. !
Onlar bu halkın evlatları değil mi ? Akitu’yu kutlamakla bir suç mu işlediler.. ?
Yoksa tilkiler gibi köylü kurnazlığınıza bahane mi arıyorsunuz?
Cahil kafanızla patrik hazretlerine ve değerli metropolit Mattias Nayiş’a çağrı yaptık, ifadeye çekin cezalandırın dedik, yapmadılar.
Taraf tutuyorlar diye tuzak mı kurmak istiyorsunuz ?
Suryoyo Sat’a çıkıp demogojilerinizle milletimize gerçek dışı haberler mi iletmek istiyorsunuz ?
Milletimizin gözünde patrik ve mıtran hazretlerine gölge düşürmek midir niyetiniz ?
Emin olun ki, halkımızın 99 sizin neyin peşinde olduğunuzu, verdiğiniz televizyon haberlerinde birlik ve beraberlik ruhundan, dayanışmadan ne kadar uzak olduğunuzu, fitne tohumları ekmekten başka hiçbir şey yapmadığınızı çoktan anlamıştır. Halkımızın bilinci düşünce kapasitesinizi çoktan aşmıştır. Halkımız herşeyin farkındadır.
Özellikle Mesih’ten, dinden, imandan, namazdan, oruçtan, sevgiden barıştan, Hıristiyanlıktan konuşup dindar kesiliyorsunuz…!
Dillendirdiğiniz çıkarcı ve dar Hıristiyanlık anlayışı, hiç bir yerde görülmemiştir. Hangi Mesih’ten bahsediyorsunuz ?
En azından Mesihi ve kutsal kilisesini emellerinize alet etmeyiniz. Bundan imtina edin. Kiliseyi rahat bırakın. Yapmayınız!
Malesef sizde biraz insani duygu, Allah korkusu ve sevgisi olsaydı, dünyayı kasıp kavuran bir ölümcül salgın döneminde bu şekilde davranmazdınız. Bu şekilde esmezdiniz.
Bütün dünya seferber olmuş, savaşları bile unuttu. Devletler, hükümetler, partiler, iktidar ve muhalefet hep beraber gözle görülmeyen bir düşmana (koronavirüsa) karşı yasam mücadelesi verirken, sizler milletimizin birlik ve beraberliğine, diğer kurumlarına, parti, örgüt, sosyal veya kültürel kuruluşlarına, birlik ve dayanışma için diyalog kuracağınıza, milletimizin arasına her zamandan daha çok, polemik, kin ve nefret tohumları ekiyorsunuz. Yazık değil mi ? Vicdanınız sızlamıyor mu?
Hıristiyanlığınız, Mesih’e, İncil’e, insanlığa olan inancınız, sevgi ve saygınız ve dayanışmanız bu mu ?
Rab Mesih derki ; ‘‘Ağaç verdiği meyveden belli olur !’’
Biliniz ki, ağacınız zehirli meyve veriyor. Gün gelir halkımız bu zıkkım ağacını kesecek ve ateşe verecektir.
Bundan dolayı iç dünyanızda barındırdığınız kibirden, egoistlikten, kendinizi dev aynasında görmekten vaz geçin. Çünkü iftihar duyduğunuz ismi büyük ama içi kof o ‘‘Dünya Aramiler Konseyi’’ halkımızın birini bile temsil etmememktedir.
Bu verdiğim oranın yanlış olduğunu düşünyorsanız, bahse konu o fantomatik kuruluş kendi sitesinde, kendisine bağlı federasyon ve bu federasyonlara bağlı dernek ve üyelerinin tek tek ad ve soyadı listesini açıklamasını bekliyorum.
Bakalım düyadaki halkımızın yüzde kaçı bu kuruluşu desteklemektedir. Bunu açıklamadığı takdirde verdiğim oranın doğruluğunu ispatlarım. O zamanda içine düştüğünüz anlamsız bübürlenmeden vaz geçmek zorunda kalırısınız.
BİLİNMELİDİR Kİ ; HİÇBİR FEDERASYON, ÖRGÜT, PARTİ, MECLİS, PARLAMENTO İSMİ VE CİSMİ NE OLURSA OLSUN HALKIMIZIN SALT ÇOĞUNLUĞUNU TEMSİL ETMEMEKTEDİR.
Arkasına bir kaç kişi almakla halkın temsilcisi olunmaz. Hiçbir devlet veya siyasi güç ciddiye almaz.
Bütün kurum ve kuruluşlarımıza çağrım şudur:
Halkımıza ve tarihine yakışacak şekilde bir masa etrafında oturmak; gerçek bir siyasi güç oluşturmak ; dünya kamuoyu önüne tek bir temsiliyetle çıkmaktır. İster anavatanımızda ve ister diyasporada olsun, dilimiz başta, kültürel değerlerimiz, herkesin hizmetine ve katkısına muhtaçtır.
Asırlardan beri kimliğimiz, hak ve hukukumuz egemen güçler tarafından elimizden alınmıştır. Bu doğrultuda hep beraber bir platform yaratarak ciddi bir çalışmaya başlamanın hayati önem taşıdığını ve halkımızın büyük çoğunluğu bunu maddi ve manevi yönden destekleyeceğini düşünüyorum.
Zaman feodal zihniyeti, kibir ve gururu aşma zamanıdır. Herkes oturup elini vicdanına koysun. Düşünüp kararını versin.
Her şeyden evel haddinizi aşan söylemlerinizle halkımızın manevi şahsiyetine yaptığınız hakaret ve saygısızlıktan dolayı sizi özür dilemeye davet ediyorum.
Ve bundan böyle insanlığı ve terbiye ölçülerini aşan hakaret ve saygısızlıklardan da vazgeçmeniz gerektiğini önemle hatırlatmak istiyorum. Çünkü hatanın neresinden dönülürse erdem ve kardır !
Amanuel Akbaş (Beth Rhawi)
İsviçre
|