GÜNCEL
ARAMA MOTORU

Web'de Ara Site içinde Ara
 
Forum sözleşmesi


E-posta: Şifre: Şifre Hatırlat | Üye Ol

KONUYU AÇAN: brahim 178.83.78.1***
29.10.2013 16:33:39
Konu: RUYA DEYIL
Mezopotamya’nın bereketi!
İnsanların ilk özgürlük arayışlarının filizlenip-serpildiği yeryüzü parçasında, ilk buğday başaklarının kızıllaştığı ve kültürleşmenin ilk yaşandığı bu bahar ikliminde, iki nehir (Dicle-Fırat) arasında sınırsız akan Mezopotamya, tarihi boyunca bu toplum düşmanlarıyla çokça karşılaştı. Bu toplum düşmanları, kültürün uygarlaştırılmasıyla, tarımcı köy kültürü ve onun toplumsal değerlerini büyük bir hızla eritmek istedi. Uygarlık dediğimiz sınıflı devletli toplumların tarihinde, başta mitoloji olmak üzere her şey nasıl devletleştirilmişse, sonrasında sırasıyla din, felsefe, bilim ve sanat de öyle devletleştirilmeye tabii tutuldu. İnsanlığın yaratığı değerler, insanlığa karşı bir silah olarak kullanıldı ve yaşam vurulmak istendi.
Bu kez Mezopotamyamız, sınıflı uygarlıkla son karşılaşmasında ise bağrının saplanan zehirli bir hançerle öldürülmek isteniyor. Ulus-devlet adıyla hem insanın, hem toplumun bağrına saplanan bu hançeri tutan el, kapitalizmin kirli tekel’idir. Son istila ve son işgal sahipleri büyük planlarını yapmış, ulus-devlet gladiosunu (kılıcını) Mezopotamya’ya sallamış ve sınırsız bu toprakları paramparça ederek sınırlamıştı. Toprakla beraber aynı zamanda insan ve insan kişiliği de paramparça etmiş ve özgürlüğünü sınırlandırılmak istemişti.
Sınıflı uygarlık, rahiplerin, tiranların hikayesini anlatmaya başladığında, buna parallel-bağlı olarakta kültür de uygarlaştırılmaya çalışılmıştır. Aynı zaman da, sanatta da, tanrıların ve devlet yöneticilerinin figürleri beraber çizilmiştir. Heykellerin cinsiyeti değişmiştir. Hitabete de, aldatma, kandırma ve ikna etmede önemli rol oynatılmıştır. Mimari ise artık insan ölümüdür, zigguratlar, piramitler için onbinler mezarlara gömülmüştür. Müzik, devlet törenlerinin, simgesel ritüellerin vazgeçilmezi olmuştur. Toplumu yaratan kültür ve onun en ince, ve zarif hali sanat, asimile etmede, toplumsallığı eritmede, insanları yanıltmada, zihinleri ve yürekleri işgalde devletçe çok yönlü olarak kullanılmıştır. Sanat, devlet sanatçılığı yapanlar ile kültürden koparılarak kısmen devletleştirildi. Böylece kültürün direnci kırılarak, içi boşaltılmak istenmiştir. Kapitalist uygarlıkta bu daha derin ve kapsamlı hale getirilmiştir.
 
CEVAP YAZ - Onaylı Üyelik Gerektirir
isim:
konu:
cevap:
   

   


© Copyright 2008 www.suryaniler.com
tasarım: Web Tasarım