SÜRYANİ ORTODOKS KİLİSESİNDE İBADET
Süryani Kilisesinde uygulanan ritüeller, yani dua ve kutsal sırların icra edilişi, Hıristiyanlığın başlangıç dönemlerine dayandırılır. Kilisede okunan duaların ilki Mezmurlardır. Dördüncü yüzyılın sonlarına doğru din adamları, ayin ve ibadetlerde özel makamları olan ölçülü manzum ilahiler kullanılmaya başlanmıştır. Yedinci yüzyılın sonlarına doğru Süryani Kilisesi ritüelleri tam bir düzene girinceye kadar, manzum ilahilerin yanında bazı gerekli dualar nesir halinde yazılmaya devam etmiştir. Bu ritüellere daha sonraki kuşaklar tarafından eklemeler yapılmıştır. Kilise ritüelleri Süryani edebiyatı tarihinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Ayinlerin icra edildiği kilise ve manastıra gelmeden, yapılacak olan eylemin manasına uygun giyiniş ve ruhi pozisyonları önceden tamamlamak gerekir. Şöyle ki; bedensel ve ruhsal temizliğe, iyi niyete sahip olmak, ayin uygulaması sırasında her türlü dünyevi düşüncelerden arınmak, tutum ve davranışlarda gösterişten uzak durmak gerekir. Sessiz ve sakin bir şekilde, ayini yöneten ruhaninin okuduklarını dinlemek ve katkıda bulunulması gereken yerde bu katkıyı yapmak (sesli yakarışlara eşlik etmek), komünyon alınacak ise, en az gece on ikiden sonra herhangi bir şey yememesi gerekir.
İbadet yerine gelen kişinin ilk yapması gereken haç (istavroz) çıkarmaktır. Hemen ardından “Allah’ım! Mabedine giriyorum. Yüce makamının önünde secde kılıyorum.” (Lbaytoh Aloho eleth vakdom bim diloh seğdeth, malkö şmayonö hasö likül dahtith loh) duası okunur. Süryani ayin geleneğinde esas olan ve tüm ibadet uygulamalarında yer alan duaları üç başlık altında toplayabiliriz.
a) Yüceltme duası:
Haç çıkarma ile beraber başlayan duadır. “Kutsaldır, kutsaldır, kutsaldır. Kudretli Rab ki yer ve gökler onun kudretiyle doludur. Rabbin adıyla gelmiş ve gelecek kutlu olsun. En yücelerde ona hamd olsun.” (Kadiş, Kadiş, Kadiş moryo Aloho hayeltonö, hav, demlen şmayö varo men teşebhothe, usanö bamravme, brih dethö vothe başme dmoryo teşbuhtö bamravme.)
b) Takdis duası:
“Kutsalsın, ey Allah! Kutsalsın ey güçlü! Kutsalsın ey ölmeyen! Bizim için haça gerildin! Bize merhamet eyle!” (Kadişat Aloho, Kadişat hayelthonö, Kadişat lomoyutho, destlebt hlotfayn ethrahamelayn...) diye devam eden dua, oruç ve perhiz günlerinde bir secde kılarak Haç işareti sembolize edildikten sonra takdis duasına devam edilir.
c) Rabbani dua:
“Ey göklerdeki babamız! Adın kutsal olsun” (Abun dbaşmayo nethkadaş şmoh tıthe malkutoh nehve sebyonoh...)
Bu dualar okunurken, başlangıçta haç çıkarılır. Haç çıkarılırken şöyle denir: “Peder, oğul ve Kutsal Ruh bir Allah adına amin.” (Bşem Abo, vabro, vruho kadişo had Aloho şariro Amin). Yukarıdaki ifadeler, her ne kadar dua görüntüsü içerisinde ise de, her yerde ve zamanda kılınması (uygulanması) gereken namaz olarak kabul edilir.
NAMAZ (DUA)
Süryani Kadim Ortodoks cemaatinin ibadet uygulamalarında, namaz önemli bir yer tutar. Süryanilerin ibadet uygulamalarının, batılı Hıristiyan kiliselerinde uygulanan ritüellerden farklı bir orijinalitesi bulunmaktadır. Namaz, iki bölümden oluşur; dua ve secde. Namaz öncesinde saygılı bir şekilde kiliseye girilir ve haç (istavroz) çıkarılır. Mihrabın sağında ve solunda yer alan sehpaların çevresinde kollar bağlı olarak ayakta durulur. Sırası geldikçe, tek sıra halinde yanlara açılarak secde uygulaması yapılır.
Günde üç vakit olarak kılınan namazlar; sabah, öğlen ve akşamdır. Sabah namazı, güneş doğmadan yarım saat önce ve çanın çalınmasıyla başlar. Öğlen namazı, saat on ikide kılınır, namaz öncesi çan çalınmaz. Akşam namazı, güneşin batımından bir saat önce çanın çalınmasıyla başlar. Pazar günü hariç olmak üzere, bu üç vakit namazda secde uygulanır. Sabah namazında 30 rekat, öğlen namazında 18 rekat, akşam namazında 18 rekat olmak üzere günlük 66 rekatlık secde uygulanır. Büyük oruç döneminde, öğlen duası sonunda, 40 rekatlık secdeler, 18 rekatlık secdeye ilave edilir. Secde yapılışı sırasında, erkekler ön sırada yer alırken, rahibeler ve bayanlar arka saflarda durarak secdeleri aynen uygularlar.
Paskalya Bayramı’nı takip eden, Pantikost Bayramı’na kadar olan 50 günlük süre içerisinde, namazlarda secde uygulaması yapılmaz. Namaz sonunda, mihrap önünde bulunan İncil ve namazı yöneten ruhaninin eli öpülerek, saygılı bir şekilde kiliseden çıkılır. Namazda okunan duaların çeşitliliği oldukça fazladır. Tüm namaz ve ayinlerde ortak olan dua; rabbani dua, yüceltme duası ve takdis duasıdır.
Aslında, Süryanilerde dua ve namaz kavramları iç içe bir anlam taşır. Vakitler, ifade edilirken bile namaz olarak adlandırılmaz. Genellikle ifade edilen, eylemli dua anlamındadır. Hafta içi günlük dua kitabı olarak bilinen Şhimo kitabı,-basit, sade anlamında-‘ndan dualar ve ilahiler okunur.
a) Dua vakitleri:
Bu vakitler altı bölüme ayrılır. Buna, kilise babaları tarafından bir bölüm daha eklenerek yedi bölümle sınırlandırılmıştır. Bunlar; akşam, yatsı, gece yarısı, sabah, saat 9, saat 12 ve ikindi duası şeklinde sıralandırılır. Kilise kurallarına göre, Süryani’lerde gün, akşamdan başlar. Bundan dolayı akşam duası başlangıçtır. Bu vakitlere ayrılan dua uygulamaları, ruhban sınıfına mensup olanlar için zorunludur. Ruhban olmayan sivil halk, sabah, öğlen on iki ve akşam dualarını yerine getirmekle sorumludurlar. Kilise, bu dua bölümlerini sabah ve akşam duaları olarak ikiye indirgemiştir. Sabah duası; gece yarısı, sabah, saat 9 ve saat 12 dualarının yerine geçerken, akşam duası; ikindi, akşam ve yatsı dualarına karşılık gelir.
b) Duanın Uygulanışı:
Güneşin doğduğu doğu yönüne yönelerek kollar göğüs üzerinde çapraz şekilde bağlanarak haç sembolize edilir ve bununla birlikte duaya başlanır. (Şupho labö vlabro vel ruho kadişo) der. Sonra (Kadiş, kadiş, kadiş; Moryo Aloho hayılthönö) ifadesiyle secdeye eğilir ve ayağa kalkılır. Tekrar haç sembolü çizilerek (Hav demlen şmoyo varo men teşıpho tışbuhto bravme) ifadesi ile tekrar secde edilir. Ayağa kalkıp (Brig dethö vöthe beşme dmoryo tışbuhtö bravme) duası ile üçüncü bir secde uygulanır ve tekrar ayağa kalkılır. (Kadişat Aloho, kadişat hayılthönö, kadişat lömöyuthö desıtlebt hlöfeyn ıthrahameleyn) ile secde edilir ve böylece bir tur tamamlanmış olur. Tur bitiminde rabbani dua okunur, sonra özel dilekler dilenir. Kilise dışında, bu dua ve uygulamalar, gizli bir şekilde, sadece okunur.
Pazar ve bayram günlerinde, secde uygulaması yapılmaz. Ayrıca Paskalya Bayramı ile Pantikost Bayramı’na kadar geçen 50 günlük süre içinde de secde uygulanmaz. Tüm dualar ayakta yapılır. Dua sırasında erkeklerin başı açık, kadınların başı mutlaka örtülü olmalıdır.
c) Secde Uygulaması:
Dünya Hıristiyanları arasında sadece Süryani Ortodoks ve Ermeni Gregoryan Kilisesi’nde yerine getirilen secde ritüelinin üç ayrı uygulaması bulunmaktadır:
1) Sade bir şekilde başın öne doğru eğilmesi. Ayini yöneten ruhaninin; “Ya Rab! Sana baş eğmiş kullarına bereketlerini yağdır” demesi ve diyakosun; “başlarımızı senin huzurunda eğelim, ey Rabbimiz ve Allah’ımız!” ifadesiyle birlikte başın öne doğru eğilmesiyle uygulanır.
2) Belden itibaren eğilmek. Paskalya Bayramı’ndan Pantikost Bayramı’na kadar geçen 50 günlük sürede, ayrıca Pazar ve bayram günlerinde uygulanır.
3) Yere kapanıp alnın yere değdirilmesi. Bu üçüncü eğilme (secde), ikinci maddede belirtilen günler dışında uygulanır.
Büyük orucun tutulduğu günler süresince dualar; sabah, öğle ve akşam vakitlerinde kilisede yapılır. Pazar, bayram ve Cumartesi günlerinin duaları farklıdır. Sabah duası, oruç süresince 9 turla uygulanır. Öğlen duası 6 turdur. Sonunda 40 secde kılınır. Şöyle ki, ilk 10 secde kılınırken, her secdede bir kez “bize merhamet eyle” (Kuryeleysön), ikinci 10 secdede “Rab bize şefkat et” Moran ithraham elayn), üçüncü 10 secdede “Rab bize acı” (Moran husorahem elayn), dördüncü 10 secdede “Rab dualarımı kabul et” (Moran inin vrahem elayn) duaları tekrar edilir. Bu 40 secde uygulaması, orucun ilk gününden elem haftasının başlayacağı 40. günün öğlen duasına kadar devam eder.
d) Namaz Bölümleri:
Süryani ayin geleneğinde, Tanrı huzurunda dua ederken bir kerelik durma (vakfe, fasıl ve dilim gibi kelimelerle ifade edilen dua) zamanına bölüm (tur) adı verilir. Buna Süryanice’de tışmeşto denir.
Sabah namazı 10 bölümden oluşur. Her bölümde okunacak olan dua ve ilahiler ayrı ayrıdır. Ortak olan, rabbani duadır. Birinci bölümde yüceltme duası, takdis duası ve rabbani dua, ikinci bölümde Rabbın görkemliliği (üç defa tekrarlanır), rabbani dua, üçüncü bölümde Rabbin görkemliliği (üç defa tekrarlanır), rabbani dua, dördüncü bölümde sabah ilahisi, takdis duası ve rabbani dua, beşinci bölümde takdis ve rabbani dua, altıncı bölümde şükür duası, takdis duası ve rabbani dua, yedi, sekiz ve dokuzuncu bölümlerde takdis duası ve rabbani dua, onuncu bölümde ise takdis duası ve rabbani dua okunur. İman yasası, Meryem Ana ve azizlerin yardım duası ile son bulur.
Öğle namazı, takdis ve rabbani dua olmak üzere tek bir bölümdür. Ancak takdis ve rabbani dua, normal günlerde 6 kez tekrarlanır ve sonunda iman yasası ile Meryem Ana ve azizlerin yardım duası okunarak namaz sonuçlandırılır.
Akşam namazının bir, iki ve üçüncü bölümlerinde takdis ve rabbani dua ortaktır. Dördüncü bölümde Rabbimiz Yesu Mesih (Moran yeşu mşiho) ilahisi, takdis ve rabbani dua, beşinci bölümde takdis ve rabbani dua, altıncı bölümde akşam ilahisi (sütörö), Rabbin görkemliliği ve rabbani dua okunur. Diğer vakit namazları gibi namazın son bölümüne iman yasası, Meryem Ana ve azizlerin yardım duasının eklenmesi gerekir.
Yatsı namazının birinci bölümünde takdis ve rabbani dua, ikinci bölümünde akşam ilahisi, Rabbin görkemliliği ve rabbani dua okunur.
Süryani ayin geleneğinde dualar ve ilahiler önemli bir yer tutar. Bu dualar; Rabbin görkemliliği, takdis, rabbani, şükür, Meryem Ana yardımı, azizlerin yardımı, sabah, akşam, yemek, işe başlama, devlet yöneticileri ve ulus için, sıkıntı ve zor anlar, hasta, tövbe, itiraf, komünyon biçiminde isimlendirilmektedir. Sayabildiğimiz 69 adet ilahi, Süryani ayin repertuarında yer almaktadır.
Süryani ayinlerinde papaz, diyakos ve koronun iştirak ettiği, dönüşümlü bir icra şekli hâkimdir. Cemaat sayısının az olduğu ayinlerde koro bulunmayabilir. Ancak, en azından papaz ile bir diyakosun bulunması gerek şarttır. Kiliselerde icra edilen ayinler, bazen uzun bir zaman alabilmektedir. Öyle ki iki veya üç saat süren ayin uygulamalarıyla karşılaştığımız olmuştur. Geniş katılımlı ayinlerde bazen zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyebilirsiniz. Sürekli bir hareketlilik ve ayine katılanların fonksiyonel bir durumda olmaları, seyredenlerin ayini tüm ayrıntılarıyla izlemesini güçleştirebilir. Ayin esnasında kullanılan objelerin çeşitliliği, giyilen giysilerin göz alıcılığı ve ortamın akustiği, ayin uygulamalarına ayrı bir gizem ve renk katar.
|